Öncelikle herkese merhaba:) Kitabı çok geç bitirmiş olabilirim ama bu kitabın sıkıcılığından değil benim hayatımın yoğunluğundan kaynaklandı. Şimdi ilk defa Canan Tan’ın kitabını okudum.Açıkcası günümüz yazarları çok takıp eden bırısı değilim ama bu kıtabı beğendim.Kitap bana Kahraman Tazeoğlu’nun anlatımını fazlasıyla hissettirdi. Her neyse kitabın içeriğinden bahsedecek olursam ,kitap üç bölümden oluşuyor.Tüm olay Şiir kızımızın üzerinden anlatıyor.Şiir küçük yaşta babası be Annesı ayrıldıktan sonra anneannesı tarafından büyütülen ve her zaman anne baba sevgısını arayan bırı olmuştur.Şiir’in asıl hıkayesı ise üniversite okurken staj yapmak için gittiği Fethiye Ölüdenizde başlar.Bu arada Şiir’in en yakın arkadaşı Eda’dır.Eda ile kardeş gibilerdir.Neyse Şiir staj yapmak için geldiği bu yerde bizim Ezel adında bir genç ıle tanışır .Bu ilişki aslında çarpık bir ilişkidir.Şiir’ailesinde bulamadığı sevgıyı Ezelde bulduğunu sanır.Hiçbir şeyden habersızce bu ilişkiye devam eder .Her şey güzel gider başlarda fakat anneannesinin ölümünden sonra hamile olduğunu anlar bu çocuğu doğurmakta kararlıdır fakat Ezel şiddetle karşı çıkar.Ansızın birgün Ezel’ın Amerıkaya giderken veda mektubu alınca yıkılır.Bu çoçugu aldırır onu kendi odasına saksıya gömer isminide Mısra koyar .Mısra hayatının odak noktası olmuştur.Sürekli onunla dertleşir ölü bir saksıda çocuğla…Uzun bır süre sonra Şiir tekrardan birisine aşık olur hayatına yeni birisi girer bu kişi Baran dır.Kızımız aptalca bu hıkayede de hüsrana uğrar.Baran’ın evli olduğunu hatta kendinden oldukça yaşı büyük olan bu kişinin eşi karşısına çıkana kadar devam eder .Baran’ın eşi tüm gerçeğiyle her şeyi anlattıktan sonra Şiir ,Barandan ayrılır.Ve bu ilişkide hüsranla biter.Ve son olarak Baran’ın yiğeni ile (Recep) ile arkadaşlık kurar fakat Recep takıntılı psikolojik sorunları olan bırısıdır.Şiir’i Baran uyarmasına rağmen Şiir hiçbir şeye aldırış etmeden Recep’i evine yemeğe cagirinca gerçekleri anlar.Recep Şiiri öldurmek ister .Recep’in elinden kurtaran ise Baran olmuştur.Roman da isminden anlaşılacağı gibi “Başıbozuk Sevdalar” baştan yanlış kurulunca sonu hep hüsranla biter.Tıpkı Şiir’in hayatı gibi.Kitap oldukça akıcı günümüz gençlerinin kronik maceraları diyebiliriz.Kendı fikrimi sunacak olursam ,Aşk tıpkı güzellik gibidir .Güzelliğin yerini yaşın vermıs olduğu olgunluk girince güzelliğin geçici oluşu gibidir aşkta.O yüzden aşk geçicidir lakın sevgı ömürlüktür.Her şey geçer gider ama sevgı bağı köktür köklerinizi söküp atamazsınız..Kitapta geçen şu son sözlerle bitirmek istiyorum incelemeyi: Çoktan gittim ben ! Farkında değilsiniz belki ,ama kayıplara karıştım. Sizin için yok’um ben artık. Bensiz yapın bütün hesaplarınızı. İlle de bir yanıt istiyorsanız… Başıbozuk sevdalara paydos! diyorum. Ve ben artık başıbozuk değil,başı da sonu da aynı derecede sağlam ve tutarlı sevdalara açacağım kapılarımı. İzninizle… Hoşça kalın!

Başıbozuk SevdalarCanan Tan · Doğan Kitap · 20172,922 okunma

·

1 artı 1'leme

·

33 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

CESUR KARADAĞ