Gönderi
Mutsuzluk ruhumuzun doyumsuzluğundan mı yoksa gerçeklerden mi kaynaklanıyor?
Hayatımızın her anı bir şeyleri kazanmak için çabalıyoruz. Bu kazanımlar yaşa göre değişiyor. Bir çocuğun hayali bir çikolata, bir yetişkinin hayali akademik başarı ya da aşk ya da saygınlık. Peki elde ettiğimiz halde niçin bazen mutluluk duymuyoruz.Çünkü insanoğlu için asıl önemli olan hedef değil ona giden yoldur . Yol ne kadar engebeli olursa olsun irade sahibi bir insan için çok da mühim değildir. Evet,zor olabilir ama imkansız değildir.Martin Eden karakteri bu anlattığım kişidir. Varoluş mücadelesi onu görünüşte zorba,görgü erdeminden yoksun bir kişilik gibi gösterir.Değişmek ister bunun için bahanesi aşktır. Ulaşmak istediği ulvi duygu ama gerçekte sadece bir bahanedir .Bu yüzden her şeyi elde ettiğinde aşkın önemi kalmaz çünkü o sadece bir kılıftır ulaşmak istediği şeyler için ,bir oluşumdur istikrarı sağlamak için. Martin Eden bir karakter değil bir değişim çabasıdır.
Onun aşkı sadece sanat,bilim ve edebiyattır.Başindan beri kalbinde başka bir şeye yer yoktu .Mutsuzluğu ona ait olmayan kişileri ve duyguları zorlama bir dürtüyle kalbine alma çabasıydı.Mutluluk insanın kendi huzurundan doğar kendisinden ortaya çıkar onu bulmak için bir insana ya da herhangi bir oluşuma (aşk, başarı) bağlanmak sadece kısa süreli bir farkındalık yaratır.Tabiki hayatta aşk da başarı da önemli fakat her şeyden önce insan mutlu olmalı .Birileri bize aşık olmadan da zaten mutlu olmalıyız, başarıyı elde etmeden önce çabamıza değer vermeliyiz ve kendimizi takdir etmeliyiz .İşte Martin Eden budur :Bir insan ya da bir duygu ne derseniz artık ama ben bu karakter için bütün duyguların bir insana dönüşmesi diyebilirim.
Sonu için bilgi içeriyor bu kısım.
Karakterin sonunda mutlu olmasını çok isterdim .
·
22 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.