Tıp öğrencilerinin örnek aldığı bir hoca Türkan Saylan.Gerek Tıp alanında yaptığı başarıyla gerek eğitim alanında yaptığı başarılarla insanların kalbinde taht kurdu. Doğu ve Güneydoğu'da fakir kız çocuklarını toplayıp Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından sağladıkları bursla kız öğrencilerini eğitime, hayata ve topluma hazırlamak istedi. Tabi bu başarıyı dış güçlerin Türkiye düşmanları ülkenin kalkınmasını ister mi ? Okuduysanız ya da Tarihte denk geldiyseniz . Halide Edip Adıvar'ın Kurutuluş Zamanın da Vurun Kahpe'ye adlı eserinde Aliye hocanın dramını anlatırken. Cübbe ve sakal altına giren Fettah Efendi ve Uzun Hüseyin adında ki ajanların Yunan komutanı Damyanos ile iş birliği yapar. Savaş esnasındaki planları haritaları Damyanos'un masasına servis ediyorlardı. Yetmezmiş gibi bir de Aliye hocaya iftiralar atarak iç karışıklık yaşanmasına neden oldular. Verdiğim bu örnekteki aynı mantık Türkan Saylan için geçerli. Bu başarıları kıskanan dış güçlerin ajanları, Turkiye'nin bilimsel olarak gelişmesini istemeyen örgütlerin adamları, Türkan Hocayı Ergenekoncu ilan ettiler. Kitap Türkan Saylan'ın yaşadığı zaman da Avukatı Hüseyin Karataş ile beraber yazılmış. Zaten bu ikili tüm bu suçlamalar boyunca, davalar boyunca beraber mücadele ettiler. Türkan Hoca hem maddi durumda zorluk çeken kızları derneğe kaydetirip burs imkanı sağlayarak eğitimlerine büyük katkıda yardımcı olurken, bir yandan hastalarıyla uğraş içinde, bir yandan da hakkında açılan davalarla, iftiralarla uğraş içinde. Başarısını ve Ülkenin genç kızlarının eğitime kazandırmasını çekemeyen dış güçler lobisi hiç boş durmadı. Şu saçma fikri bile dayattılar. Türkan Saylan, Hristiyan bir kadının kızı olduğu için misyonerinde şunları yapmakta. Yanlarına aldıkları kızları parayla kandırarak Hristiyanlaştırıyor. Hatta bazı evleri de Klise olarak kullanıyor. Eeee tabi çamur atmak kolay. Bu üzücü ve saçma suçlamalar Türkan Hoca'yı fena bir şekilde üzüyor. Bu üzülmesine neden olaylara daha sonra şu yorumu yapacak. O olayların karaciğerime giren tümörlerin doğum günü olduğunu söylüyor. Kitapta hakkında açılan tüm sorgulamaların, hakkında araştırma yapılması için verilen dilekçeler, açılan davalar, kitapta tek tek yer verilmiş. Kitap, Türkan Saylan'ın soysuz terör örgütü pkk'ya olan nefretini de hissettiriyor. Yalova da gerçekleşen deprem de toplanılan paraları bile Türkan Saylan'a mal edecekler. Trilyonerlik Yolsuzluk karalamsını başlatmış olacak. Çok üzücü olaylar, kim bilir belki başkası olsa bu suçlamalar karşısında mücadele etmeden tükenip gider. Türkan Saylan'ın hayata olan olumlu düşüncesini bura da rahatlıkla görebiliyoruz. Yılmadı, suçlara sessiz kalmadı mücadele etti. Hastalarını, gencecik kızlarını da hiç bırakmayarak. Ve tarih artık suçları reddetme anına şahit olacak. Türkan Saylan bütün bu davalardan, suçlardan tek tek beraat edilecek. Hakimler Ergenekon ve diğer suçlarla tek bir bağlantısı yok diyecek. Suçsuz sayılacak. Yakın zaman da bu olaylarla ilgili bir gazete, (vermiş olduğum linkte) açıklamaları mevcut. Gazeteye göre Türkan Saylan'ın evine baskın yapanlar o esna da bilgisayarına suç delileri yerleştirmiş. Buyurun link : sabah.com.tr/gundem/2015/01/... IŞIKLAR İÇİNDE YAT KÜÇÜK KIZLARIN ANNESİ VE ATATÜRK'ÜN DEĞERLİ KIZI.

Son Nefeste Son SavunmaHüseyin Karataş · Siyah Beyaz Yayınları · 201122 okunma

··

34 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Adar Koç