Gönderi

Beren ile Lúthien'in Şarkısı
(Song of Beren and Lúthien) Yapraklar uzunken, çimenler yeşil Baldıran otları uzun ve latif Bir ışık döküldü semadan çil çil; Tinúviel ormanda dans ederken... Yapraklar kadar sık ve öyle kesif Damlıyordu yıldızlar çisil çisil Saçlarına elf kızının...O zarif Bir müziğin kollarında giderken... Beren çıkageldi dağ gibi soğuk Yaprak gibi kayıp, dolaştı durdu Karmakarışıktı... Yalnız ve buruk Yanında çağlayan elf nehri gibi... Ve altın bir ışık gözüne vurdu Parlak bir yıldırım misali,çabuk Gölge gibi saçlarını savurdu; Tinúviel... Göründü peri gibi... Bakınca o yıldız yıldız gözlere Takat verdi ayağına bir efsun; Ne aştığı dağ ne geçtiği dere Unutmuştu bütün olan biteni; Fakat kız durmadı bir lahza olsun Hâlâ tek başına dolaşmak üzre - Dansına koyulup - ardınca mahzun Bir kuş gibi koyup gitti Beren'i... Rüzgara karışıp uçan sesini Yaprak gibi hafif ayaklarının Beren kulağında duydu aksini Yer altında çağlar misali,derin... Yapraklarda, en mahzunu sarının Vermek üzereydi son nefesini Gidişiyle Neldoreth diyarının Kış çoktu üstüne,tenha ve serin... Ardından yollara koyuldu,yayan Aklı ihtirasta gönlü kederde Ay ve yıldız ışığında parlayan Ayazdan titreyen göğün altında... Göründükçe karşıki tepelerde Onu bir onulmaz belaya koyan Gümüşî bir buluttu perde perde Saklıyordu elf kızını ardında Ve şakıdı Tinúviel yeniden Şarkısından süzülüp geldi bahar Sanki,bir yağmurdu gönlü şad eden Göğe doğru kanat çırpan bir kuştu... Çiçeklerle bezenirken ağaçlar Canlanan tabiat misali,Beren Dirildi...Cesaret bulana kadar İzledi...Arzuyla yanıp tutuştu... Ve kız kaçamadan ardınca yetti 'Tinúviel! Tinúviel! ' Seslendi...O an Sesi kızı yaprak gibi titretti İşledi bir bıçak gibi derine... Dondu kaldı sema,ırmak ve orman Ve Lúthien hükme itaat etti Kapıldı bir sis gibi sarmalayan Çağrısının karşı konmaz sihrine... Sarmaladı bir neşe aşıkları Bakınca Beren o munis gözlere Yıldızların titreyen ışıkları Derinliklerinde raksediyordu... Lúthien zarifçe uzandı yere Saçları Neldoreth sarmaşıkları Gibi sardı Beren'i çepeçevre Her telden bir yıldız aksediyordu... Bu kaderi kendileri seçtiler Demir zındanlardan, gece gibi zift Kokan nice ormanlardan geçtiler Ayıran denizler girdi araya... Çözdüler kör talih denilen girift Bilmeceyi...Ve gün geldi göçtüler, Ormanda şakıyan iki mesut çift Gördü son görenler... Ve bitti ruya! Çevirmenin Notu: Şiiri Türkçeye çevirmekten ziyade, “Tolkien bir Türk olsaydı nasıl yazardı? sorusunun cevabını aradım. Tolkien'in kullandığı kafiye düzenine, vezne ve aliterasyonlar gibi sanatlara sadık kalmaya çalıştım.
·
81 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.