Hep şikâyet eden, mutsuz, sürekli hastalık konuşan insanla,
yaratan üreten, hayata heyecanla yaklaşan insanın dünyası bir
midir?
Bugünkü düşünce ve duygularınızla yarını inşa ediyorsunuz.
Bugününüz ise dünkü düşüncelerin yansıması.
Düşünce duyguların gücüyle gerçeklik kazanır.
Öylesine gelen geçen düşünce, içinde duygu barındırmadığı
için sönümlenir.
Güne hangi duygularla başlarsanız genellikle gününüz öyle
geçer. Bunun tüm hayatınıza yansımasını düşünün.
Eğer gününüze iyi başlar, mutlu bir ruh hali içinde olursanız
herhangi bir şeyin ruh halinizi değiştirmesine izin
vermediğiniz sürece çekim yasası ile, mutlu ruh halinizi
sürdürecek durum ve kişilerle karşılaşırsınız.
Duygularınızın enerjisi evrene sinyal olarak yayılır ve daha
fazlasını size çeker.
Kendinizi ne kadar iyi hissederseniz, o kadar çok mutluluğu
kendinize çekersiniz. Hem de gittikçe artan biçimde.
Üzgün, kızgın, hüzünlü olduğunuzda, bunu kolayca
değiştirebilirsiniz.
Sadece düşüncelerinizi değiştirerek.
Canlı, neşeli müzik dinleyin, bir komedi filmi seyredin, şarkı
söyleyin, egzersiz yapın, dans edin. Duygularınızın değiştiğini
göreceksiniz.
Bunları yapmak içimden gelmiyor mu diyorsunuz? Yine de
yapın. Olumsuz duyguların içinde boğulmaktan iyidir.
Ayrıca sadece anı kurtarmıyorsunuz. Geleceğinizi de
etkilediğinizin farkında olun.
Duygularınız, düşünceleriniz ve başınıza gelenler arasındaki
paralelliği fark ettiğinizde kendi realitenizin yaratıcısı
olduğunuzun da farkında olursunuz.
Her şey zihnimizdedir.
Bir şeyi istediğimizde,