Konya’da I. Bostan Çelebi’nin mürîdi olan ve şeyhinin 5 sene hizmetinde bulunan Ankaravî, 1019/1610 yılının Şevval ayında İstanbul Galata Mevlevîhanesi şeyhliğine yedinci halife olarak gönderilir. Tâhirü’l-mevlevî hâriç Ankaravî hakkındaki kaynakların tümü şeyhliğin ilk olarak Galata Asitanesinde 1019/1610 yılında başladığında müttefiktir.
Mevlevîlik tarihi kaynaklarının kabul ettiği Galata’ya tayin olunma tarihi olan 1019/1610’u tasdik edebileceğini kabul edersek, Ankaravî ya Ferhad Paşa’nın Kıbrıs dergâhını yeniden inşasına kadar olan dönemde ya da Sadettin b. Muharremin 1016’daki ilk meşihatliğinden sonra kısa bir süre postnişin olduğu tevsik edilebilir. Birinci ihtimal oldukça zayıftır. Zira kaynaklarda her hangi bir kayıt yoktur. İkinci ihtimal ise biraz daha güçlüdür. Zira Şeyh Sadettin’in şeyhliğe tayin tarihi 1016 ile Ankaravî’nin Galata’ya arz tarihi 1019 yılları arasında Kıbrıs meşihatliğini kimin deruhte ettiği meçhuldür ve bu 3 senelik sürede yani Galata’ya tayin olunacağı zamana kadar Kıbrıs zaviyesinde şeyhlik yapmış olabilir. Tâhirü’l-mevlevî’nin bu konudaki rivâyeti âhad haber konumunda kalsa da, bir diğer ihtimâl de târih belirtmese de Ankaravî´nin buraya tayin edildiği ancak Lefkoşe’ye ya gitmediği ya da kaynaklara geçmeyecek şekilde çok kısa bir süre görev icrâ ettiğidir.
Ankaravî’nin Mevlevîhâneye teşriflerinde, daha sonra Ankaravî’nin yakın dostları olacak Rumeli kazaskeri Yahya Efendi ve Anadolu kazaskeri Kemâl Efendi Mevlevîhanede hazır bulunurlar. Aynı yılın Zilkade ayında Yahya Efendi Şeyhülislamlığa, Kemâl Efendi ise Rumeli kazaskerliğine terfi ederler.
Rüsûhî Dede’nin Galata meşihatliğinde ne gibi roller üstlendiğinin tesbiti kendisinden önceki dönemin keşfedilmesiyle irtibatlı bir biçimde ele alınması gerekir. Zira O’nun seyr sülûk anlayışında ihyâcı tavrı, meşihat hayatında da söz konusudur ve ihyâyı gerektiren unsurların teşekkülü kendisine kadarki Galata Mevlevîhânesi postnişinliği dönemlerinde oluşmuştur.