"EVLERDEN BİRİ" Kitabı ÜzerineSosyal/Toplumsal Gerçekçi yazar Orhan Kemal, ilk yapıtlarından sayılacak bu eserinde topluma dair gözlemlerini aktarıyor.
"Evlerden Biri" kitabı, şehrin kenarında yaşayan ailenin hikayesini akıcı bir üslupla anlatır.
(Bundan sonrası Spoiler içerir.)
Sadi Bey emekli ikramiyesi ile aldığı ve kendi dahil herkesin başına dert olan evde karısı Hediye ve üç çocuğu (Ayşe,İskender,Erdal ) ile birlikte yaşamaktadır.
En büyük çocuğu Ayşe ve ortanca çocuğu İskender kendilerine yönelik algıları düşük bireylerdir.Ayşe çirkinliğiyle evde kalmış, kasiyer olarak çalışmakta ;
İskender ise çok başarılı bir şekilde okurken geçirdiği ağır hastalık sebebiyle okulunu bırakmak zorunda kalarak düşük maaşla katiplik yapmaktadır.Ailenin bütün yatırımını yaptığı ve hepsinin umutları olan en küçük çocuk Erdal ise yakışıklı ve hukuk fakültesinde okuyan bir gençtir.
Aile içerisinde herkesin bir hayali vardır ve bu hayallerin gerçekleşmesi için tek yol sahip oldukları evden geçmektedir.Ailede herkes kendi menfaatini düşünmekte ve aile bağları çatırdamaktadır.
Sadi beyin aklı,çorap fabrikasında çalışan, sürekli göz hapsinde tuttuğu,açılmak için fırsat kolladığı afet komşusu Leman'ın kızı Nursen'de.
Leman'ın aklı Sadi'nin oğlu hukukta okuyan Erdal'da.Kızı Nursen'i zengin biriyle evlendirip bu çocukla rahat bir hayat yaşama derdinde...
İskender ile Nursen birbirine aşık...
Evin çirkin kızı Ayşe ise bambaşka alemlerde.
1966 yılında ilk basımı yapılmış,diziye de çevrilmiş olan eserde,içiçe geçmiş ilişkiler ahlaki kokuşmuşluk reality show tadında gözler önüne seriliyor.Yazar 58 yıl öncesinin Türkiye'sinin de bugünden çok farklı olmadığını şu son satırlarla ortaya koyuyor:
"Dünya mı azdı? İnsanlar mı değişti? Üç
kardeştiler, kuzu gibi üç kardeş. Babaları
ölüverince düşman oldular birbirlerine!"
Özetle 295 sayfalık bu eserin o günün toplum yapısını ortaya koymasından ve Yeşilçam filmi izliyor olmamdan başka bir katkısı olmadı bana ,okumasam da olurdu.
Sizlere keyifli okumalar.