Ne güzel de kaleme almıştı kendi hikayesini. Gerçeklerin gün yüzüne çıkmasını sihirli sözcükleriyle anlatmıştı parşömen kağıdında. Kitap olup bastıracaktı. Okuyanların elleri arasında sayısızca gezerken belki gözleri nemlenirdi diğer taraftan Evan Paker'in gözlerinde mutluluk göz yaşı ile acılı günlerin, anların, dakikaların izleri milyonlar kişi bilecekti. Ne yazık nefes yetmedi. Oysaki fırsat ayağına gelmişti. Jake yazarlık eğitimi veriyordu. Gözlerini dünyaya yuman Evan'ın hikayesi askıda kaldı. Öldüğünü öğrenen Jake, İyilik edeyim diye fikrederek çürümeye mahkûm edilen hikâyenin basılmasının hayalini yaşar. Yaşar ve gerçek olur. Kendi yazmış gibi sevincini yaşarken gerilime kapı aralanır. Gerçekler okuyucularla buluşmuş. Jake'nin de aklında ışıklar yanıp söner lakin sessizliğini korumakta. önünü görmeden yürüyen bir yerde herhangi bir engelle tökezler. Yuvarlanır uçurumlardan. Tabi Jake nerden bilecekti gölgesinde serinlendiği şemsiyenin hafifliği taşınamaz bir kaya parçası olacağını. Nerden bilecekti sığındığı hane başına yıkılacağını. Nâmın ve şöhretin prangalarına, ağlarına takılmak gözleri âmâ eder. Jake de öyledi. Önüne gelen aşk rüzgarının önünde durmakta bile güçlük çekti. Neden aşk kapısı ona yaramadı? Evan'ın hikayesindeki gerçekler neydi? Ölümü bu gerçeklerle mi ilgiliydi? Sır gibi tutulan gerçeklerin ortaya çıkmasını istemeyen kim veya kimlerdi? En önemlisi bir yazar nasıl başkasının hikayesini kendi kaleminin namını sayar? Yakışık olur mu? Yoksa bir başka niyet mi vardı? Tüm bu sorular "Hikaye Hırsızı" kitabının sözcükleri arasında saklı. Okuyup anlamak için kapağını çevirmeniz yeterlidir. #alıntılar "Senden başka hiç kimse senin yaşamına sahip çıkamaz." "Hiç kimse sizin hayatınızı yaşayamaz." "Her şeyin bir nedeni vardır."

Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024282 okunma

·

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Okumaya Sevdali