Gönderi

664 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Okudum bitti
Hızlı bir okuma serüveniydi benim için. Ölühane Kapıları'nı beklerken başladığım ve ona geçebilmek için hızla bitirdiğim bir kitaptı. Epik fantastiklerde genellikle kitabın akıcı hale gelmesi için yaklaşık 200 sayfa kadar sabretmek gerekiyor ama Kan Şarkısı'da en azından benim için öyle olmadı. Dili yorucu değildi ama öyle çerezlik bir seri olmadığını da belli ediyordu. Sadece arada sırada varlığını iyice hatırlatan ve asla da kaybolmayan keder havası bazen daralmama sebep oldu. Biraz daha maruz kalsaydım depresif bir ruh haline bürünürdüm herhalde. Favorilerim arasında yer alacak bir kitap değil kesinlikle ama seriye de devam ederim. Kalitesiz veya kötü değildi yani. -Spoiler- Kitap Verniers adlı karakterin ağzından başlıyor ama kendisini pek görmüyoruz. Kral Katili Güncesi'ndeki gibi bir hikayeci aslında Verniers. Amacı da anakarakterimiz Vaelin'i savaşacağı yere götürürken hayat hikayesini dinlemek, kaleme almak. Başlangıçta Vaelin'den nefret edildiğini görüyoruz çünkü Umut olarak anılan birini öldürmüş. Herkes de bu Umut'u çok seviyormuş. Başlangıca konu olan bu durumun daha dramatik işlenmesini beklemiştim ama baya hayal kırıklığı oldu. Savaşın içindeyken birden bu Umut gözüküyor. Beyazlara bürünmüş, atının üstünde ve öfke dolu. Vaelin tarafından kolayca atından düşürülüyor ve hızlıca da öldürülüyor. Çok paragraf kaplayan bir kısım da değildi zaten. Çok sonralardan da öğreniyoruz ki Umut savaşmayı bilmiyormuş. Biraz olsun diye olmuş gibi hissettirdi bana. Vaelin'i sevmeme rağmen de ara ara sinir olmadım değil. Nortah'ın peşine, öldürmek uğruna düşmesi mesela... Hayır yani kardeşim kardeşim diye geziyorsun ama ilk aklına gelen peşine düşmek, gerekirse de öldürmek mi? Bir de kendinden baya emin. Karşı karşıya gelirlerse öldürecek olan taraf net Vaelin. Zaten o da ayrı bir konu. Daha kimse Vaelin'i zorlayamadı bile. Herkesi tak tak kılıçtan geçirdi resmen. İçerideki casusun Barkus çıkmasına baya şaşırdım. Caenis çıksaydı şaşırmazdım ama Barkus... Gerçi tam anlamıyla Barkus değil de onu kontrol eden "şey" demek daha makul gibi. Muhtemelen ileride Caenis cephesinde de hareketlilik olacak. Vaelin'le karşı karşıya gelecekler. Çizik'in ölümü üzücüydü. Umarım ileride Tükürük tekrar karşımıza çıkmaz. En azından o kurtulmuş olsun. Dentos'un ölümüne şaşırmadım da üzülmedim de. Zaten kitabın başlarından beri aralarından en azından birinin daha öleceğini ve en kuvvetli iki ihtimalin Dentos ve Nortah olduğunu tahmin edebiliyordum. Nortah olsaydı üzülürdüm ama Dentos'la pek bağ kuramamıştım zaten. Sherin konusu da saçmalıktı ya. 600 küsür sayfalık kitapta o yavaş yavaş işleyebilecekken o kadar hızlı işlendiler ki. Birden aşklarından ölür hale geldiler. Daha karşılaşmalarının ilk haftasında Vaelin'in bilinç altına kaçma düşünceleri yerleşti. Son olarak Kan Şarkısı bana biraz saçma geldi ya. Minimum düzeyde uyarılarda bulunan bir ses olsa neyse de resmen haritaya bakıp Nortah'ın nereye gittiğini öğrendi. GPS sanki. Sonuç olarak ortalama bir kitaptı. Devam etmeye değer ama mükemmel değil.
Kan Şarkısı
Kan ŞarkısıAnthony Ryan · İthaki Yayınları · 2014191 okunma
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.