Kitaba başlamadan önce çok fazla "İyi bir dönemden geçmiyorsanız okumayın." tarzı yorum gördüğümden ötürü başlamaya çekindiğim bir eserdi açıkçası. 800 küsür sayfalık ve ağırlıklı olarak dram, arkadaşlık ve geçmiş travmaları üzerine kurulu sindirmesi zor, ancak bana kalırsa anlatım olarak oldukça eksik bir kitaptı. Kitabımızın ana karakteri Jude tahmin edebileceğiniz üzere oldukça zor şeyler yaşamış ve bunları atlatamamış bir karakter olarak çıkıyor karşımıza. Onun yanında en yakın sayılabilecek arkadaşı, Willem, sonrasında JB ve Malcolm adlı yan ancak oldukça fazla bahısları geçen karakterlerimiz var. Kitabımız boyunca Jude'un bir takım sorunları olduğunu açık şekilde anlayabiliyoruz ancak ne olduğunu öğrenmemiz yaklaşık 450-500 sayfa sürüyor. Anlatması ve anlaması oldukça güç, ağır durumlar bunlar. Bundan kaynaklı Jude'un bunları birine açıklayabilmesi fazlasıyla zor tabii ki bunda hak verilemeyecek bir şey yok. Ancak Jude hakkında bir şeyler öğrendikten sonra ister istemez bunun hakkında düzeltilmesi gerekilen şeyler olduğundan ötürü bir şeyler olsun istiyorsunuz kitapta, Jude'un kendini kabullenmesi, yaşadıklarının kendi suçu olmadığını ve hayatına devam edebilmek için yanında olanlara az çok güvenip yaşamak için çabalaması gibi. Ancak hikaye boyunca bu konuda denemeler olsa da en sonunda pek de yol katedilemiyor. Sonlara doğru 60 yaşlarına gelen karakterlerimiz ise hiç büyümeyen birer çocuk gibi. Eğer yaşlarından bahsedilmese bu grubun 18 yaşlarında olduğuna kanaat getirmek oldukça yüksek bir ihtimal. Gerek muhabbetleri olsun gerek hayatları sanki bir su misali hiç bir şey değişmeden akıp gidiyor, ki işte bu noktada kafanıza bir şeyler yatmıyor. Karakterlerin arasına zorla bir aşk sokulması da işin cabası. Arkadaş olarak bitirdikleri bir hikaye olması olayı çok daha etkileyici kılardı diye düşünüyorum çünkü kurulan ilişki iki taraf içinde fazlasıyla zorlayıcı. Tüm bu zaman içinde Jude'un yanında olup ona her daim destek veren Willem, Jude'un yaşadıklarını tamamıyla bilen ilk kişi. Daha önce de söylediğim gibi bu durum oldukça uzun sürüyor bu nedenle Jude'un içini döktüğü bir sahnenin fazlasıyla etkileyici olacağını düşünerek sabırla beklemiştim, ta ki yazar bu sahneyi yalnızca bir şeyler anlattığını söyleyerek geçene kadar. O noktada bir miktar hayal kırıklığına uğramadım desem yalan olur. Şu açıdan da düşünmeye çalışıyorum bir de: Konudan açıkça bahsedilseydi kitap okuması oldukça güçleşirdi bu su götürmez bir gerçek. Ancak hiç ayrıntıya girilmemesi de fazla baştan sağmaca diye düşünüyorum. Jude'un yaşadıklarını atlatamaması da belki böylesi daha gerçekçi diyedir ama bilmiyorum, yine de insanın gözü bir karakter gelişimi arıyor. Sonuç olarak kitap pek de beklentilerimi karşıladı diyemem, olayların açıklanması bu kadar uzatılmasa kitap 400 sayfada bitebilirdi belki de. Anlatılanlar ağır ancak açıklaması yetersiz bir eser benim için, yine de bir şans verilebilir tabii. Herkese iyi günler ve iyi okumalar diliyorum.

Değersiz Bir HayatHanya Yanagihara · Doğan Kitap · 20223,008 okunma

·

66 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Sudenaz Temel