Toz diyarları uzun zamandır kitaplığımda duran ama başlamaya üşendiğim bir seriydi. Post-apokaliptik türünde, genelde Uyumsuz ve Açlık Oyunları ile karşılaştırılan bir seriydi. Aynı zamanlarda çıkmış olsalar da bu seri çok geride kaldı. Seneler sonra tozlu rafımdan çıkarıp bir bakayım ya dedim, iyi ki de demişim. Gerçekten o temayı iyi yansıtıyor. Karakterle bağ kurma çok çok iyi olmasa da kendi kulvarındaki serilerden bir tık daha iyi. Saba dünyanın en tenha yerlerinden birinde ikizi Lugh, küçük kardeşi Em ve babası Willem ile yaşar. On sekiz yaşına girdikten bir iki ay sonra insan görülmeyen yerde dört tane adam fırtına arasından çıkagelir, babasını öldürür ve ikizini kaçırır. Saba da küçük kardeşi Em’i yanına alıp kardeşini bulmaya gider. Bence yazarın kafasında kurduğu ve kitaba geçirdiği kurgu inanılmaz iyi çok keyif aldım. Kitapla alakalı gerçekten kötü diyebileceğim iki şey var. Birincisi çeviri inanılmaz kötü. Kitap şimdiki zaman ve birinci tekil şahıs ile anlatılıyor. Ama bazen şunu yapıyorum gibi bir cümlenin devamı suratına yumruk attı ile bitiyor. Ephesus gibi köklü bir yayınevinden daha iyisini beklerdim. Bu dediğim sıkıntılar bir iki kere gerçekleşmiş şeyler de değil, tüm kitap boyunca bir sıkıntı olduğunu hissediyorsunuz. İkincisi de kitapta olmasa da olur ya da zaten seri ikinci kitapta halledersin diyebileceğim saçma sapan bir aşk konusu var. Bunca şeyin arasında Saba’nın yolda karşılaştığı Jack karakteriyle arasında bir şeyler oluyor ama ne ara birbirlerinden hoşlandılar, ne ara birbirlerine bu kadar tutuldular asla anlamıyorsunuz. Tam olarak spoiler sayılmaz ama daha aralarında on cümle geçmemişken bir anda Jack Saba’yı öpüyor. On cümle daha konuşuyorlar aramızda gerçekten bir şeyler olacağını düşünüyorum diyor tekrar öpüyor. Arada ne bir uyum gördük ne bakışmalar gördük, yazar bir anda hadi o da aradan çıksın diye yazmış sanki. Onun haricinde o aksiyonu gerçekten kitap bana verdi. Saba ve Em’in aralarındaki ilişkinin gelişmesi, Saba’nın ve Em’in kendince değişimleri ve sahneleri tüm kitap boyunca beni tuttu. Bariz olumsuz yanlarına rağmen yine de sevdim. Eğer şu sıra bilim kurgu ya da post-apokaliptik türü arıyorsanız kesinlikle şans verin, ama okuyacak kitap arıyorum kitap beni tamamen içine alsın diyorsanız sonraya bırakabilirsiniz çünkü çeviri kısmı gerçekten çok kötü etkilemiş.

Kan Kırmızı YolMoira Young · Ephesus Yayınları · 2015281 okunma

·

38 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.