Malumunuz ki son birkaç gecedir uykularım sağlıklı değil.
İçimdeki nasıl bir buhransa herkesin rüyasına girer olmuş(um).
Geldiği gibi yaşıyorum ama gidişattan da endişe duyuyorum.
Her Türk gibi içimi kemiriyor bu sessiz istila.
Artık çok da sessiz sayılmaz üstelik...
Şimdi size bir hikaye anlatacağım, tüm gerçekliği ve tüm çıplaklığıyla...
Zamanında Afgan bir aile kızlarını teyzesinin oğluyla evlendirmiş. Bu yadırganacak bir şey değilmiş. Zaten teyzesinin iki kızı da o kızın abileriyle evlendirilmiş.
Afganistan malumunuz...
Bu aile 8 kişi düşmüşler Türkiye yoluna...
Gelince 2 de çocuk yapmışlar 10 kişi olmuşlar.
Gelmişler, üremişler ama ne dil var, ne vatandaşlık, sığınmışlar bir patronun yanına...
Patron önce aracı olup çalışma belgesi, sonra vatandaşlık derken sigortalı çalıştırmaya başlamış bunları yanında...
Evler tutulmuş site içlerinde...
Dili olmayan insanlar dillenmiş...
Temizlikle yetinmek istememişler.
Yetmemiş Passat satın almışlar patrondan.
Bu Afgan kız, kendi çabasıyla kardeşlerinin kitaplarından Türkçe okuma-yazma ve dört işlem öğrenmiş. Günde 30 bin ciro yapan bir kasayı idare edebilecek düzeye getirmiş kendisini.
Yıllar boyu güven kazanmış, her şey ondan sorulurmış, her gelen yeni çalışanı o eğitir, öğretir, beğenmezse ya da fazla beğenirse canından bezdirir yerinden edermiş.
Patron en çok onun yaptığı menemeni severmiş.
Müdürün dediğine göre bu kız, dille ilgili her şeyi öğrenmiş ama duyguyu öğrenememiş, duygu öğrenilmezmiş çünkü. Haklı, öğrenilmez.
Her şeyi bilen o, pişt baksana demezdi yoksa altında 50 işçisi çalışan saçı kıralmış adama.
Bu kız yanında çalışanları canından bezdirmeye devam ederken, bir yandan da işi savsaklamaya başlamış...
Çünkü anlattığına göre evde aşırı baskı varmış, intiharı bile düşünmüş ama bunu düşünürken ağlaya ağlaya kendisine çanta almış.
Buna rağmen ciro hep aynıymış.
Bir gün ürünlere zam gelmiş.
Ciro yine hep aynıymış.
Kız fesat olduğu kadar da salakmış.
Diğer şubelerde ciro artarken orada sabit kalmasının dikkat çekeceğini akıl edememiş.
Eh yalan ve hırsızlık da zeka işiymiş.
Çekirge bu kez sıçrayamamış ama Passatı da patronunun parasıyla almış.
Tüm bunları kamera kayıtlarından izleyen patron fazla affediciymiş, kızı şikayet edip vatandaşlıktan attırıp, sınır dışı ettireceğine, kasadan imalata çekmiş.
Kız fazla pişkinmiş patronunun değer bilmediğini anlatıp duruyormuş imalatta da...
Bir gün bir Türk çalışana, "siz kazandığınızın yarısından çoğunu devlete veriyorsunuz, bu çok saçma" demiş.
"O kadar okul okudun, bense hiç okula gitmedim, benimle aynı parayı alıyorsun" demiş.
Bakmış Türk; Afgan kız, duyguyu öğrenememiş ama siyaseti ve felsefeyi çözmüş.
"Sen köyüne dönersen ikimiz de hak ettiğimizi alırız" demiş.
Afgan dönmemiş, kimse hak ettiğini alamamış.
Alacak da değiliz zaten.
Tehlikenin farkındayım.
··
1,081 views
Şehrimizdeki başkan adayımız bey geldi biraz önce, bana merhaba güzel kızım, nasılsın, hayırlı işler dedi.
Şu kız da buradaydı, ona da dönüp naber Afgan dedi djdjdjdjdh
Adam iyi insan turnusolu gibi sjsjjsjdjd
Bu devran elbet tersine dönecek! 😐
Siz de farkında olun.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.