Gönderi

343 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Akşam olsa da Yaşar ' ı dinlesek...
Yarımporsiyon düdüğünü öttürüyor. "İçeriii , içeri!" diye bağrıyor. İkinci kısım birinci koğuştakiler gibi ben de heyecanla Yaşar ' ı dinlemek için sabırsızlanıyorum... İnsanlar hikaye dinlemeyi sever. Hele de Yaşar gibi o anı yaşatarak anlatan bir anlatıcı varsa ... Kahramanımız Yaşar Yaşamaz hapse düşüyor ve başlıyor başından geçenleri koğuştakilere anlatmaya... Yaşar'ın anlattıklarını tek tek burada yazmayacağım. Zaten okumuşsunuzdur kitabı. Okumadıysanız da kitabın sihrini bozmak istemem. Kısaca Yaşar'ın babası Yaşar ' ı okula yazdırmak için nüfus kağıdı çıkarmaya gidiyor ama bir yanlışlıktan dolayı Yaşar Çanakkale Savaşı 'nda şehit düşmüş gözüküyor. Ve böylece Yaşar 'in yıllarca sürecek çilesi başlıyor...Nüfus kağıdı olmadığı için ne okula gidiyor , ne evlenebiliyor , ne babasının mirasını alabiliyor , ne işe girebiliyor , ne de çocuğuna nüfus kağıdı çıkarabiliyor. Ama vergiye , askerliğe, tımarhaneye kapatmaya , borç ödemeye , hapse atmaya gelince yaşıyorsun diyorlar. Kitabı okurken yer yer o kadar sinirlendim ki... Devletteki ve devlet dairelerindeki kokuşmuşluk, liyakatsizlik , iş bilmezlik , o bürokrasinin saçma sapan evrak işleri, salla başını al maaşını kafasındaki insanlar , ikiyüzlü insanlar o kadar iyi eleştirilmiş ki Aziz Nesin tarafından... Bir yandan gülüyoruz ama bir yandan da bu trajikomik hikaye yüzümüze tokat çarpmış etkisi yaratıyor... Bence bu kitapta anlatılanlar güncelliğini daha çokça seneler koruyacak gibi görünüyor. Sadece şekil ve boyut değiştirecek belki ... Karakterimiz Yaşar da bir o kadar saf... Hatta bazı yerleri okurken "Bir insan bu kadar da aptal olamaz " diye çok sinirlendiğim yerler oldu. Hatırlar mısınız , Kemal Sunal 'in Tokatçı diye bir filmi vardı. Filmdeki Osman da aynı bizim Yaşar gibi saftı. En sonunda o da yakın arkadaşı gibi Tokatçı olup toplumda var olmanın yerini böyle bulmuştu. Bizim Yaşar da aynı onun gibi oluyor sona doğru... Yani burdan anlayacağınız bizim toplumumuzda iyiye , güzele, dürüste yer yok. Aziz Nesin şimdi yaşasa Yaşar Yaşamaz' a yeni hikayeler yazacak çok konu bulurdu... Konu ve içerik olarak dilim döndüğünce anlattığıma göre biraz da yazım tekniği olarak kitap hakkında konuşmak isterim. Kitabın başında önsözün romanın ana karakteri Yaşar Yaşamaz tarafından yazılmış olması acayip hoşuma gitti ve farklı hissettirdi. Yazarın eşi Meral Çelen tarafından kaleme alınmış önsöz. Okuduklarınızdan Aziz Nesin 'in Yaşar 'ı ne kadar benimsediğini , sanki kanlı canlı bir insanmış gibi hayatında var olduğunu görüyoruz. Kitap ; önce radyo oyunu , sonra tiyatro oyunu , en son da roman olarak yayımlanmış. Hikaye tekrarları, fazlaca diyalog olması, anlatılanların uzun olması kitabın birçok farklı türe çevrilmiş olmasından kaynaklanıyor bence. Bir başka düşüncem ise Aziz Nesin Yaşar 'in yaşadığı bu trajikomik hikayeleri , bilerek tekrara düşürerek " gülün bakalım ağlanacak halimize " demek istiyor. Müthiş bir sistem eleştirisi yapan Nesin 'i saygıyla selamlıyorum...
Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
Yaşar Ne Yaşar Ne YaşamazAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 200813.1k okunma
·
68 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.