Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ridade ile Uğurlu’yu leylaklar tanıştırdı. Ne desek, ne söylesek boş. Gidip bakmak, bakıp görmek gerek. Üsküdar’da topu topu dokuz ahşap evin bulunduğu küçük bir çıkmaz sokak vardır. Bu küçük sokakta pencere kasnakları kavak, gövdesi köknar ağacından iki katlı, cumbalı evler birbiri ardınca yan yana ve karşı karşıya dizilmiştir. Ne hikmetse, yirminci yüzyıl bu sokağa girememiştir. Derken, yardımına yirmi birinci yüzyıl yetişmiş, o da ancak sokağın başındaki bakkala kadar gelebilmiştir; kaşla göz arasında bir gecede bakkalı mini markete çevirmiştir. Daha içeriye ise ne yirminci ne de yirmi birinci yüzyıl ilerleyebilmiştir. Böylece sokak, on dokuzuncu yüzyılın dokunulmamışlığıyla öylece kalmıştır. Yan yana ve karşılıklı dizilmiş iki katlı ahşap evler gayet bakımlı, güzel, yaşlı kadınlara benzerler. Öyle hafif ve nazenindirler. Bu iki katlı cumbalı evlerden, sokağa girince soldan dördüncüde, yani sonuncu evde bir kadın yaşar. Bu kadın ve sokak birbirlerine benzerler. Kadının adı Ridade’dir, sokağın adı Ridade Çıkmazı. Ama hangisi daha yaman bir çıkmazdır, sadece bilen bilir. Ridade’yi Uğurlu'ya sormak gerekir. Uğurlu Ridade’yi tanıdığından bu yana geçen yirmi yıldan sonra, seksenine merdiven dayamıştır ama bilinci çifte su verilmiş çelik gibi parıldar. Ne yürür, ne konuşur. Gün boyu evinin cumbasında oturur, sokağı seyreder. Evinin sokaktaki tüm evlere bir benzemezliği vardır ki, kıskançlık sebebidir; onun evi de ötekiler gibi iki katlı ve ahşaptır; onun evinin de ötekiler gibi cumbası vardır; ama işte onun evi sokağı çıkmaz sokak yapan evdir; son evdir; sokağa girince tam karşıda onu görürsünüz; sokağın ilk merhabasını size Uğurlu’nun evi uzatır. Biraz daha dikkatle bakarsanız, cumbada oturan Uğurlu’yu görebilirsiniz. O ise sizi çoktan görmüş, nereye gideceğinize dair kendi kendine bahislere girmeye başlamıştır bile. Kılığınıza, saçınıza başınıza bakıp hangi eve gireceğinizi hemen hemen tam olarak kestirebilir. Yanılmadığını gördüğünde gülümser. Kendi kendine gülümser. Sadece Ridade’yle iki çift söz eder. Sonra yorulup susar. Ridade de susar. Uğurlu kıpırdamadan cumba penceresinin önünde oturur. Karşısında Ridade rakı içer. Bazen Uğurlu’nun cumbasıdır bu, bazen ikisi de kendi evlerinin cumbasındadırlar. Evleri bitişiktir ve cumbalarda oturduklarında hani neredeyse büyük bir masanın karşı yanlarında oturuyormuş gibi yakındırlar. Susarlar. Uğurlu bazen su ister. Ridade verir. Ne kan bağı, ne de akranlıkları olan bu iki kadın, aralarındaki kırk yaş farka rağmen karşılıklı oturup susmayı herkesten iyi becerirler. “İnsan dünyaya dostlarıyla birlikte gelir,” denmiştir ama Ridade Uğurlu’dan kırk yıl sonra gelmiştir. Adı Uğurlu olduğu hâlde, neden Uğursuz’a çıkmıştır kimse bilmez. Ama söylentisi pek boldur. Üç kez evlendiği anlatılır. Ridade de söylentilerden bilir Uğurlu’nun öyküsünü. Uğurlu başını çevirip de geçmişe bakmaz. Günü yaşar. Geleceği seyreder. Geçmişi konuşmaz.
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.