Yu Hua’nın “Yaşamak” kitabı, Çin’in yakın geçmişindeki zorlu yaşam koşullarını gerçekçi bir şekilde ele alan, dünya çapında büyük bir kitleye ulaşmış önemli bir eserdir. Yu Hua, bu romanında 1966-1976 yılları arasında süren Kültür Devrimi’nin getirdiği toplumsal değişimleri inceler.
Fugui, Kültür Devrimi’nden önceki hayatında savurgan bir yaşam sürmüş ve babasının bıraktığı mirası kısa sürede tüketmiştir. Ardından sefil ve acı dolu bir dönem başlamış ve Fugui, birçok kayıp yaşamıştır. Ancak bu süreçte, hayatın ona öğrettikleriyle değişmiş ve daha olgun bir insan haline gelmiştir. Romanda, Fugui’nin yaşamının yanı sıra toplumsal değişimleri de detaylı bir şekilde görüyoruz.
Yu Hua’nın sade ve akıcı dili, okurlara Fugui’nin yaşam öyküsünü derinlemesine hissettiriyor. Roman, sıradan insanın yaşadığı deneyimleri kadrajına alarak okurlara sadece bir hikaye değil, aynı zamanda bir yaşanmışlıktan bahsediyor. Kültür Devrimi’nin getirdiği toplumsal değişimler, Fugui’nin kişisel deneyimleriyle harmanlanarak, okuyucuya derin bir düşünce sunuyor.
Kitabın başında, taşrada öküzünü süren yaşlı bir Fugui ile tanışıyoruz. Saçları beyaz ve yüzü çamurla kaplı. Anlatıcı, Fugui’ye yaklaşıyor ve onun öküzünü çeşitli isimlerle çağırdığını duyuyor. Sonra bu durumun nedenini sorguluyor. Fugui ise ona öküzün etrafta başka insanlar olduğunu düşünürse daha çok çalışacağını ve depresyona girmeyeceğini söylüyor.
Roman, aile üyelerinden her birinin öldüğünü ve onu tamamen yalnız bıraktığını görecek kadar yaşayan Xu Fugui’yi anlatıyor. Kitabı okurken Fugui’nin umursamaz bir gençten yaşlı bir büyükbabaya dönüşmesinin hikayesini takip ediyoruz.