Gönderi

Pupa Hava, fantastik öykü (6. Kısım)
Zaten birilerine söyleyecek olsa bile kimse inanmazdı mutlaka. Kızın, aklından geçeni dile getirdi diye çevresindeki yetişkinlerden sık sık azar işittiği olurdu. Gerçeklik ve hayal ayrımını yapamadığını söylerlerdi. Kızın düşüncelerinin şekli ve renkleri, diğer insanlarınkinden oldukça farklı gibiydi. Kendisindeki sorunun ne olduğunu, kız tam olarak anlayamıyordu. Fakat Little People hakkında kimseyle konuşmaması daha iyi olacaktı. Little People ortadan kaybolup, keçinin ağzı yeniden kapandıktan sonra, kız onların yaptığı hava pupasını sakladıkları yeri uzun süre araştırdıysa da bir türlü bulamadı. Saklamak konusunda çok ustaydılar. O kadar küçük bir mekân olduğu halde, ne kadar aradıysa da bulamadı. Acaba nereye saklamışlardı? Ondan sonra kız battaniyesine sarınıp uyudu. Uzun zamandan beri böyle huzurlu uyumamıştı. Rüya görmediği gibi uykusu kesintiye de uğramadı. Kız, bu derin uykunun tadını çıkardı. Gündüz boyunca keçi hâlâ ölüydü. Vücudu sertleşip katılaşmıştı, donuk gözleri cam bilyeler gibiydi. Fakat gün batıp da ambara karanlık çökünce, gözleri yıldızların ışığıyla parlamaya başladı. Sonra o ışığın peşine takılmış gibi, keçinin ardına kadar açılan ağzından, Little People çıktı. Bu sefer en baştan itibaren yedi kişiydiler. “Dün akşam kaldığımız yerden devam edelim” dedi çatlak sesli Little People. Geri kalan altısı, her biri anlaşılmaz sesler çıkararak ona katıldıklarını belirttiler. Yedi Little People ve kız pupanın etrafında çember oluşturup oturarak işlerine başladılar. Havadan beyaz iplikleri çekiyor, sonra pupaya ekliyorlardı. Neredeyse hiç konuşmadan canla başla işlerini yapıyorlardı. Kız kendini kaptırmış bir halde ellerini hareket ettirdikçe gecenin soğuğunu da dert etmiyordu. Zaman farkına varmadan geçip gitti. Canı sıkılmadığı gibi uykusu da gelmemişti. Pupa yavaş yavaş, fakat gözle görülecek ölçüde büyüyordu. “Büyüklüğü ne kadar olacak?” diye sordu kız, günün ağarmasına yakın. Kendisinin o toprak ambarda kapalı kalacağı on gün içerisinde bu işin bitip gitmeyeceğini öğrenmek istiyordu. “Mümkün olduğunca büyük” dedi tiz sesli Little People. “Bir noktaya gelince kendiliğinden yarılır” dedi tenor, keyifle. “Sonra bir şeyler çıkacak” dedi bariton. “Nasıl bir şey?” diye sordu kız. “Ne mi çıkacak?” dedi ürkek sesli olan. “O zevki çıktığı zamana bırakalım” dedi alçak sesli Little People. “Evet, evet” dedi ateşleyici Little People. “Evet, evet” dedi geri kalan altısı da.
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.