Gönderi

Pupa /Koza
Boyu 140-150 santimdi. Güzel, yuvarlak hatları vardı. İlk bakışta kocaman bir tahıl tanesini andırıyordu. Yüzeyi yumuşak, ince tüylerle kaplı gibiydi. Bir de o tüylerden cılız, fakat düzenli ışıltılar saçıyordu. Her an biraz daha kararan odanın içerisinde maviye çalan cılız ışıklar o cismi tamamen sarmalamıştı. Sanki babasının ardında bıraktığı ona ait geçici mekânı doldururmuş gibi, o şey yatağın üzerinde duruyordu. Tengo kapı ağzında durup, eli kapı kolunda, o tuhaf cismi bir süre izledi. Dudakları hafifçe kımıldıyordu, ama tek bir sözcük bile çıkmadı. Bu da neyin nesi? Tengo orada dikilirken, gözlerini kısıp kendi kendine sordu: Neden babamın yerine böyle bir şey konmuş acaba? Doktorların ya da hemşerilerin getirmediği bir bakışta anlaşılabiliyordu. Çevresinde gerçekdışı, özel bir hava hâkimdi. Sonra Tengo bir anda farkına vardı. Bu havadan yapılma pupa idi. Tengo havadan yapılma pupayı ilk kez görüyordu. Pupa Hava romanı içinde Tengo pupayı ayrıntılarıyla metin haline getirmişti, ama elbette gerçeğini gözleriyle görmediği gibi böyle bir şeyin gerçek olduğu da aklının ucundan bile geçmemişti. Fakat orada duran şey, onun hayal ettiği, tasvir ettiği şeye tamamen uygun bir pupaydı. Midesi madeni bir kıskaçla sıkıştırılmış gibi şiddetli bir sancı hissetti. Tengo buna rağmen odaya girip kapıyı kapattı. Birilerinin görmemesi daha iyi olurdu. Sonra ağzında biriken tükürüğünü yuttu. Gırtlağının derinliklerinden tuhaf bir ses geldi. Tengo usulca yatağa yaklaştı, bir metre kadar mesafe bırakarak o pupayı dikkatlice gözlemledi. Sonra romanı yazarken resmini çizdiği pupa ile tamamen aynı olduğunu gördü. Tengo, metnin içerisinde pupanın şeklini tasvir etmeden önce kurşunkalemle basit bir eskiz çizmişti. Kafasındaki imgeyi görsel bir şekle dönüştürmüştü. Sonra da bunu metin haline getirmişti. Pupa Hava’yı yeniden yazmaya uğraşırken o resim masasının karşısındaki duvara iğneyle tutturulmuş halde durmuştu hep. Bu, şekil itibariyle pupadan ziyade kozaya yakındı. Fakat Fukaeri için (Tengo için de) ancak “pupa” sözcüğüyle adlandırılabilecek bir şeydi. Yazma aşamasında Tengo, havadan yapılmış pupanın dış görünüşüyle ilgili özelliklerin çoğunu kendisi yaratmış, detaylar eklemişti. Sözgelimi orta kısmında elips biçiminde bir şişkinlik, iki ucunda süslü, yuvarlak, tombul yumrular. Bu, tamamen Tengo’nun akıl ettiği bir şeydi. Fukaeri’nin orijinal anlatısında böyle ayrıntılar yoktu. Fukaeri için pupa sadece pupaydı. Deyim yerindeyse cisim ile kavram arasında bir şeydi. Bunu dilsel olarak betimleme ihtiyacını hiç hissetmemiş gibiydi. Bu yüzden Tengo ayrıntıları kendisi düşünmek zorunda kalmıştı. Şimdi, Tengo’nun gözlerinin önündeki pupanın tam olarak orta kısmında elips şeklinde bir şişkinlik vardı, iki ucunda güzelce iki yumru oluşmuştu.
·
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.