Yazayım yeniden bari devamını.
Mesela bu hafta sıradaki ismi Ya Rezzak olsun. Yolculuk esnasında bayrak oyunu oynayan çocuğun etrafta bayrak aradığı gibi Rezzak ismi tecellisini arayalım. Restorant önünden geçiyoruz trink kafada Ya Rezzak, bir kedi bir şeyler yiyor Ya Rezzak, çay koydular önümüze Ya Rezzak, dilimizle söylemesek bile aklımızdan geçirip bayrak gördüğünde sevinen çocuğun mutluluğu dolar içimize. Hadi Ramazan'da gündüz nasıl olacak. Bir bitkiye su döksen, benim elimle bunun rızkını verdi baaak Ya Rezzak. Hafta boyunca bu şekil devam edilse ne tatlı olur.
Ha bu sandığınız kadar kolay ve basit değildir. Bu oyun aslında dünyevileşmekten kurtulup hayatın içindeyken de Allah'la olabilmektir. O esmayı görebilmek için bakınmak dahi aklınızda ve kalbinizde Allah'ı anıyor vaziyette tutar ki bu çok çok zor bir iştir. Namazda bile aklımızdan binbir dünyevi şey geçiyor da Allah'la beraber olamıyoruz, hayatın, dünya meşgalesinin içinde aklı ve kalbi Allah'ı arar hale getirmek çok çok daha zor. Allah dostlarının, velilerin hali işte sadece bir ismi değil onun tüm esmasını varlığını her yerde her an arayıp görüyor olmalarıdır.
Elde tesbih ya da zikir matik dilinizde bir İsmi celili tekrar edip duralım, zihin ve kalp o isimde mi oluyor yoksa yine dünyevi milyon şeyler mi düşünmeye başlıyoruz zikir çekerken? Ama aynı ismini hayatın içinde aramaya başlasak görmeye çalışsak işte o zaman kalbi zikre başlamış oluruz. Ararken tecellisini görmeye çalışırken dilimiz de ansa zikrimiz Allah'ın emrettiği ve kastettiği 'zikr' emrini yapmış olmaz mıyız?
Bir sevdiğinizi hatırlatacak bir şey görüp onu hatırladığınızda, ya da bir yerdesiniz onun da o an orda yanınızda olmasını istediğinizde aslında o sevdiğinizi zikretmiş olursunuz. Ya da onun sevdiği bir şeyi sırf o sevip istemişti diye yaparsanız, mesela sırf o çiçek seviyor diye saksı alıp koysanız o çiçeğemher baktığınızda suladığınızda sevdiğiniz de aklınıza gelir ve onu zikretmiş olursunuz. Allah dostlarının sevgilisi de Allah olduğu için her Allah'ın istediği ve sevdiği işi yaparken o sevgilinin ruh haliyle mutluluğuyla Allah'ı zikrederek yaparlar.
Bazı esmaların tecellilerini görmek zordur. Direk zart diye göremezseniz bile tefekkür edersiniz. Hayatın koşturmacasında çay içerken dedikodu yapmak, iş vs düşünmek ya da sosyal medyada oyalanmak yerine o haftaki zor ismini tefekkür etmeye çalışsak hayatın içinde Allahla beraber olup, çay molamızı zikrederek geçirmiş oluruz.
İşte bu oyun aslında oyun değil de oyum diyelim, Allah'ı hayatımıza sokturur, hayatımızda Allah'la beraber oldurur, alışkanlık haline gelince namazımızda da artık Allah'la beraber oluruz.
Sonra bir sünnet belirlemek her haftaya özel.
Derken her hafta bir hadis ve ya ayet ezberlemek (manası ve şuuruyla hayata takbikle) hayatınız nasıl değişir, ruhunuz ve dünyaya bakışınız nasıl değişir?
Bunları tek başına yapmak zordur. Ancak aynı arzu ve muradı olan hayırlı ve sevimli bir eşle daha kolay olur. Ya da insanlardan uzak hayatın koşturmacasından ırak, bi lokma bir hırka bana yeter deyip dünyadan el etek çekerek belki mümkün olur.
Günümüz modernitesi ve hayat algısı binlerce zorunluluk ve ihtiyaçlar yüklediği için şehir insanının boynuna yaşayabilmek için uyku harici bu ihtiyaç ve zorunluklar için yaşamak zorundadır.
Neyse uzadı yeter bu kadar.
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.