Gönderi

| 67 – Mülk Sûresi - Yerin Yumuşak Yaratılması
| 67 – Mülk Sûresi - Yerin Yumuşak Yaratılması | “Sözünüzü ister gizleyin ister açığa vurun; bilin ki Allah, kalplerin içindekini bilmektedir. Yaratan hiç bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır. (67/13-14)” | [1171] Allah her şeyi bildiği için kullarına, gizli ya da açıktan söylenen söz ve yapılan eylemlerinde hatta kalplerinde geçen niyetlerinde dahi dikkatli olunmalarını emretmiştir. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmesine de yaratma kudretiyle delil getirmiştir. Gücü ve kudreti kusursuz bir şekilde tam olan Allah, neden kullarının fiil ve eylemlerinin yaratıcı olmasın ki?! Onun kudreti, kulların bedenlerinin ortaya koyduğu hareketlere taalluk eder. Hareketler ise birbirine benzer. Kudretin bu hareketlere taalluk etmesi bireyseldir. Yekdiğerine benzeyen bu hareketlerin bazılarına taalluk edip diğer bazısına taalluk etmemesi mümkün olabilir mi? Yahut bir hayvan, nasıl olur da tek başına harikalar yaratabilir? Söz gelimi; örümcek, arı ve diğer hayvanlardan akıl sahiplerinin akıllarına durgunluk verecek ince sanatlar nasıl meydana gelebilir? Yaptığı işlerin inceliklerinden haberdar olmayan bu hayvanların, yüce Allah olmaksızın eşsiz ve harika yaratmalarda bulunmaları mümkün müdür? Heyhat ki heyhat! Bütün yaratılanlar yerin ve göğün hükümranı, mülkün yegâne sahibi Allah karşısında yok olmaya mahkûmdurlar. (El-İhyâ, I/132) [1172] “Yaratan hiç bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.” Bu ayetle Allah, en küçük varlığın mükemmel ve düzenli yaratılışındaki kudretine delâlet etmesi açısından şüpheye mahal vermeyecek şekilde seni bilgilendirmiştir. Şayet varlığı yaratmadaki düzen ve tertip hususunda en küçük bir zayıflık ve kusur olsaydı Allah kendisini, hidayetin son noktası olarak zikretmez ve tanımlamazdı. (El-İhyâ, I/129) | “Allah, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün... (67/15)” | [1174] Yerin yumuşak yaratılmasındaki hikmet, yolculuğu mutluluk içinde yapılacak derecede kolaylaştırmasıdır. Zira yer şayet sert ve yalçın olsaydı o zaman yollar belli olmaz ve yolculuk çok zor olurdu. Hâk Teâlâ bu hususa dikkat çekerek “Allah, yeryüzünü sizin ayaklarınızın altına serendir. Haydi onun üzerinde yürüyün...” buyurmuştur. (El-Hikmetü fi mahlûkâtillah, I/14) Sayfa: 469, 470
·
101 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.