Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Damgalı birey, sinmek yerine "el mi yaman ben mi yaman" dercesine hasmane bir tavırla karma temaslara yanaşmaya yeltenebilir ancak bu tutum, ötekilerin bir dizi rahatsız edici karşılık vermesine sebep olabilir. Damgalı bireyin bu iki taktik arasında gelgitler yaşadığı, her an birinden diğerine geçtiği ve böylece olağan yüz yüze etkileşimlerin yıpranmasına neden olabilecek temel yollardan birine girdiği de ayrıca belirtilebilir. Burada demek istediğim şudur ki; damgalı bireylerin -en azından "görünür" damgası olanların- karma sosyal ortamların endişe verici tekinsiz etkileşimlere mahal verebileceğini düşünmeleri için haklı sebepleri vardır ama hâl böyleyse normal olan bizler için de benzer karşılaşmaları sarsıcı bulma ihtimali söz konusu olabilir. Bizler de damgalı bireyin, ya ziyadesiyle saldırgan ya da ziyadesiyle mahcup olduğu yönünde bir hissiyata kapılırız ve bunlardan hangisi söz konusu olursa olsun, damgalı bireyin eylemlerimize, kasıt taşıyorlarmış gibi birtakım anlamlar atfedip böyle bir okumaya fazlasıyla meyilli olduğunu düşünürüz. Onun hâlini doğrudan empati kurarak dert ettiğimizi gösterdiğimiz takdirde, haddimizi aşacağımız yönünde bir hissiyata kapılabiliriz ama öte yandan da onun bir kusura sahip olduğunu gerçekten unutacak olursak büyük ihtimalle ondan imkânsız şeyler talep eder veya düşüncesizce onun sahip olduğuna benzer dertlerden muzdarip olanları hafife almış oluruz. Damgalı birey ile bir arada olduğumuzda onun için söz konusu olabilecek her potansiyel huzursuzluk kaynağı, onun bu durumun farkında olduğunu, onun da farkında olduğumuzun farkında olduğunu, hatta onun farkında olduğuna ilişkin farkındalığımızın da farkında olduğunu sezdiğimiz bir şey hâline gelebilir. Bu durumda, Meadci sosyal psikolojinin, nasıl başlatılacağını söylediği ama nasıl son verileceğini söylemediği karşılıklı algılamanın bitmek bilmez çevrimi için ortam artık müsaittir.
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.