Şii veya Oryantalist olmadığı halde insanlar neden sahabe ile ilgili haberleri koşulsuz sahiplenir? Hadis denilince Buharî'nin bile üzerine yürüyenler, konu sahabeye taan olunca neden sened dahi sormazlar?
Kendi zât-ı âlîlerine, babalarına, analarına hatta en sıradan arkadaşlarına yapılacak en küçük bir imayı dahi kabullenemeyen tipler neden en aşağılık sıfatları sahabe üzerinde hunharca kullanırlar?
Sahabe de hata yapar, objektif olmalıyız, gerçeği öğrenmeliyiz diye zırvalayıp en hazır, çalışılmamış, gerekçesiz ve isnadsız iftiraları sıralamaktan neden keyif alırlar?
Haberlere yalan karıştırma, haberi getireni kasten tetkik etmeme ve faziletli insanları aşağılama işi yeni değil. Bu konuya Ebû Bekir İbnü'l-Arabî, İbn Haldun gibi alimler kafa yormuşlar. Sebepleri üzerine biz de biraz kafa yoralım:
1. Cehalet: En masum neden ama bir mazeret değil. Güvendiği bir kişiden ya da kazara okuduğu bir kitaptan beslenmiş, ilgisiz, gönülsüz kişinin durumu. Bu insanlar, usul, sened, adalet bilmezler.
2. Karaktersizlik: Düşük ahlaklı, hain, yalancı insanlar, sahabeyi de kendi seviyelerine çekmek isterler. Bunu yaparak davranışlarını meşrulaştırır ve vicdanen rahatlarlar.
3. Şöhret: Makam-mevki kazanmak ya da konumu korumak için uğraşırlar. Sahabeyle özel olarak uğraşma sebepleri Cumhuriyet dönemi tarih siyasetinin Emevîler üzerinden sahabe ve tabiîne yapılan saldırıları teşvik etmesidir.
4. Kibir: "Kibir, hakka karşı mağrur olma ve insanları küçük görmektir" (Tirmizi, Ahmed). Bu kişilerin yüce insan modeli kendileridir. Sahabe bu kalıba girmez. Onlara göre sahabe, dinin medeniyet olmadan önceki ilkel biçiminin aktörleridir.
5. Tembellik: Asr-ı saadet insana ağır sorumluluklar yükler. Bu yükten kurtulmanın yolu, Yahudilerin peygamberlerine yaptığı gibi faziletli kişileri aşağılık, ibretlik şahsiyetlere dönüştürmekten geçer.
6. Korkaklık: Sahabe demek mücadele demektir. Mesela sahabe örnekliği olmadan anti-emperyalist olunamaz. Savaşlardan sonra fikren yenilen insanların ilk yaptıkları iş hafızayı silmektir. Hatırlayan teslim olamaz.
7. Geleneksizlik: Mücadele eden toplumlar, belli ataları yeni nesillerde yaşatırlar. Napoleon, Lincoln, Victoria gibi. Mağlup olanlar hesap sorar. Almanların Hitler'e yaptığı gibi. Asıl mağlubiyet geleneğin yok olmasıdır, savaşlarda yenilmek değil.
Biz, sahabenin kurumsal bir yapı olduğuna iman ettik. Birine yapılan saldırı kuruma yapılmış saldırıdır. Bu kurum dokunulmaz, çünkü orada "yasama" var. Bizi, ehl-i sünnet yapan şey, sahabeye bakışımızdır. Allah bizi onların yolundan ayırmasın, bizleri cennette cem etsin. Amin.
·
37 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.