Türk basını, başlı başına ilik söktürücü ve kalem kırıcı, hakîkaten yorucu bir basındır. Türk basını hiçbir zaman boş kalmamıştır, yalnızca boş bırakılmıştır. Devamlı gün içindeki gelişmelerden etkilenmiştir. Basına yönelik zorla kısıtlamalar getirilmiş, yurt dışına kaçırılan gazeteciler olmuş, devamlı atraksiyonların okları içinde kalmıştır. Bunun yanında geçmişten gelen basın birikimleri, gazetelerin geleceğini de elbet etkilemiştir. Basın işinde olup da kenara çekilmek epey zor bir iştir. Bu kitapta Emin Karaca, Türk basınının kalem kavgalarına dair iyi bir iş çıkararak önümüze değerli bilgiler sunuyor. Kendisi, lise arkadaşımın babasının amcasıdır. Karaca'yı maalesef ki bu yıl ancak öğrenebildim. Yine her zamanki gibi sohbet ederken -konu nereden açıldıysa- arkadaşım, yazar akrabasının olduğunu dile getirmişti. Özel bir ilgim olduğu için hemen ismini öğrendim ve arkadaşımdan, yazarın bu kitabını ödünç olarak aldım. Bu kitabını özellikle seçmemin sebebi, geniş bir konu üzerinden okuma eyleminde bulunmaktı. Zira kendisi, kitaplarının isimlerinden de belli olduğu üzere, fazlasıyla solcu. Normalde kitaplarının isimlerinden ön yargı ile yaklaşır ve okumazdım. Fakat bu kitapta iyi bir iş çıkardığı ve konuya hâkim olduğu yeterince belli. Daha yeni vefat etmiş bir yazar kendisi, huzur içinde yatsın. Kitaba dönecek olursam, basındaki kavgalar ve atışmalar tarafsız bir şekilde ele alınmış. Bu yönüyle birçok yeni bilgi katmakta ve geçmişe ışık tutmakta. Direkt olarak gazetecilerin o gün kime ne yazdığı, önemli yerleriyle kitaba koyulduğu ve fotoğraflandığı için okuması ve öğrenmesi gayet basit. Yalnızca kalem kavgalarını içermiyor; aynı zamanda Türkiye'deki siyaset, tarih, edebiyat, gündem etrafında da şekilleniyor. Türkiye'nin zaman içindeki değişimlerini bu yönle çok daha iyi anlamış oluyoruz.

Türk Basınında Kalem KavgalarıEmin Karaca · Gendaş Yayınevi · 19985 okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Mahmure