Gönderi

112 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Kurgusu ve Tekniği Zayıf Bir Roman
İlk kadın romancılarımızdan Fatma Aliye’nin Udi romanı hakkında bir şeyler söylemek isterim. Roman, 1899 yılında önce İkdam gazetesinde tefrika edilir, sonrasında İkdam Matbaası’nda basılır. Konu bakımından klasik Tanzimat Dönemi romanlarını andıran bu romanda, başkahraman Bedia’nın müziğe ve uduna düşkünlüğü ile yaşadığı aşkın acıları birlikte işlenmiş. Kitabın adı Udi olunca hâliyle konunun daha çok kahramanın müzisyenliği üzerinden ilerleyeceğini düşünüyorsunuz fakat bence aldatılan bir kadının sevdiği adamla haysiyeti arasında bocalamasından ibaret bir konusu var. Ut, Bedia için hayatının anlamı olsa da romanda Bedia’nın her hareketi eşi kaynaklıdır. Konuya çok girmeden romanla alakalı bazı eleştirilerimi paylaşmak istiyorum. Roman, Tanzimat romanlarının tüm klişelerine sahip. Tesadüfler, anlık gelişen olaylar, her şeyin çabucak gerçekleşmesi, Ahmet Mithat’ta da sıkça gördüğümüz romanın akışını keserek bilgi verme gibi özellikler mevcut. Maalesef 1870’lerde görülen ilk romanlarımızdaki acemilikler, teknik kusurlar bu romanda da devam ediyor. Aynı yıllarda yazılmış Mai ve Siyah, Aşk-ı Memnu gibi romanlar düşünüldüğünde bu eserin teknik bakımdan çok zayıf olduğu söylenebilir. Özellikle Bedia’nın babası Nazmi Bey’in çocuklarına içki konusunda öğütler verirken kendisinin gizli gizli içmesi ve bunu tüm ev halkının bilmesi ancak ses çıkarmaması bana komik geldi. Bedia ile Helula arasındaki o ‘‘tesadüfi’’ karşılaşma ve sonrasındaki diyaloglar da bence basitti. Helula, sanki hayatının anlamını Bedia sayesinde bulmuş gibi davranır ama din ve isim değiştirmesine kadar uzayan bu süreçte acaba Bedia ne kadar etkili olmuştur? Kahramanların ölümleri, hayatlarındaki değişimler çok çabuk, hiçbir derinlik olmadan gerçekleşiyor. Bunların hepsi eksiklik fakat o dönemin ilk örnekleri olması bakımından her ne olursa olsun bu romanlar bizim roman tarihimiz açısından çok değerli. Bedia’nın her şeye rağmen kendisini aldatan eşinden kopamaması, bunun için aldatılmasının dahi yeterli olmayıp başka hadiselerin yaşanması aslında yazarın aşka olan bakışını da gösteriyor. Bedia, aşkıyla haysiyeti arasında bocalar durur ve sonunda bir karara varır. Yazarın, kadınların kendi ayakları üzerinde durabilmesi, ekonomik özgürlüklerini elde etmiş olması gibi konuları Bedia üzerinden verme çabası güzel. Fakat Bedia zorda kalana kadar kendi ayakları üzerinde durmak gibi bir gayeye de sahip değildir. Bu da bence Fatma Aliye’nin kurguladığı karakterin en büyük çelişkisi. Çocukluğu, gençliği baba evinde çok rahat geçen Bedia’nın para gibi bir derdi yoktur. Evlenir, hayatı değişir; yine bir müddet maddi bir sıkıntı yaşamaz. Olaylar ilerler, kardeşi Şemi kendisine para gönderir ve İstanbul’da yine sıkıntı çekmeden yaşar. Fakat olaylar öyle bir noktaya gelir ki artık kendi ayakları üzerinde durması gerekir çünkü etrafında ona yardım edecek kimse kalmaz. Artık evin geçimini sağlamak ona kalmıştır. İşte o zaman o ustası olduğu, uğruna yıllarca eğitim aldığı udunu zevk için değil, geçimini sağlamak için çalmaya, öğretmeye başlar. Bedia olaylara hep iffet çerçevesinden bakar. İnsanın ahlakıyla para kazanması gerektiğini savunur ve Helula gibi ele ayağa düşmeyi asla düşünmez, kendine de yediremez. Fakat yine söylüyorum, iş başa düşmeden önce kendi ayakları üzerinde durmak gibi bir kaygısı yoktur. Ben romanın başından itibaren kendi ayakları üzerinde durma arzuyla hareket eden bir kahraman göreceğimi düşünmüştüm, yanılmışım. Olaylar ağırlıklı olarak Şam ve İstanbul’da geçse de arada ufak da olsa Beyrut’u görüyoruz. Romanın sonlarına doğru Fatma Aliye kurguya kendini de dâhil ediyor. Bedia Refet romanını okuyarak etkilenmiş, kendi hayat hikâyesinin de yazılmasını istemiştir. Yazar, kendisini Bedia’nın bir dostu gibi anlatır ve olayları onun için yazdığını söyler. Kitabın son bölümü bu sebeple romanın akışından biraz kopmuş gibidir. Her şeye rağmen Udi’nin o dönem romanlarının klasik özelliklerini görmek adına okunabilir bir roman olduğunu düşünüyorum. Kurgu zayıf, olaylar hızlı gelişiyor, anlatılmak istenen de hedefe ulaşmamış gibi. Karakterlerin pek bir derinliği yok. Konu hızlıca ilerliyor ve iyi kötü bir sonuca ulaşıyor. Okuması kolay, günümüz Türkçesi olduğu için pek fazla zorluk yaşatacak bir baskı da değil. Okuma konusunda son karar sizin.
Udi
UdiFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022805 okunma
·
1 plus 1
·
246 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.