Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hedefi olmayan yol yürüyemez. Her hedefi olan da varamaz. Hedef belirlerken, fıtrat ve mizaç ekseninde hareket edilmelidir. Bu iki değer hedef belirlerken göz ardı edilir veya farklı hülyalara dalarak hedef belirlenirse o yol bitmez yada yanlış yere varılır. Aşikar bir şekil de fıtrat ve mizacın bizi çektiğini görürüz. Bugün olduğu gibi, 100 yılı aşkındır olduğu gibi. Evet değerli arkadaşlar, Türkiye Cumhuriyeti - Osmanlı'nın - revize hali oldu. Ve bambaşka bir yapı ile hedef koyuldu. Paşa'ya ithaf edilen o meşhur söz: "Muassır medeniyetlerin üzerine çıkaracağız." Sözün günümüzde ki tercümesi şu; muassır kelimesini anlamak yetiyor esasında "çağımızda bulunan medeniyetin üzerinde olacağız". Bu söze bir parantez, değerli arkadaşlar bu söz hayat buldu. Paşanın bu sözü söylediği günde ve günümüz de çağın ön plana çıkan medeniyeti kimdir diye bakarsak "Batı'yı" göreceğiz. Batı dünyasını, batı dünyasını tanımlayacak olursak, ana merkezinde bencillik vardır. Ulus devlet anlayışını da ortaya çıkaran en nihayetinde batı dünyasıdır. Ulus devlet anlayışına bezenen batı dünyası ile beraber bizde ulus devlet anlayışına evirildik. Üzerine çıkabilmek için önce onlar gibi olmak gerekiyordu. Kılık kıyafetimizi değiştirdik, takvimimizi değiştirdik, dilimizi değiştirdik muallimi - öğretmen, emin- rektör oldu. Ve daha nicesi... Ümmet anlayışı, ulusalcı anlayışa bezendi. Bizi biz yapan ne varsa, ruhumuza nakşolmuş her türlü değer asli suretinden alınıp, yapay ve taklitçi bir şekle büründü. Çarık, şalvar, hırka oldu tuvalet, takım elbise. Yeniliğe kapalı değilim, lakin yenilenmenin aslına rücu etmesinden yanayım. İlkesi ve inkılapları olan bir dine mensup olan bizlere, yeni bir din peyda edilerek en büyük darbelerden birini, en büyük revizelerden, özden kopuşlardan biri olan, faniliğin aşığı "Kemalizm" dini devletin bütün damarlarına sızdı, sızdırıldı. Ve özden kopma olayı tam manası ile kendini gerçekleştirmiş oldu. Ortaya çıkan şekil bizden ama bize benzemeyen, kazın altına koyulan ördek yavrusu gibi bir şey yumurta çatladı ama çatlayan yumurtadan çıkan ne diğerlerine nede suda ki yansımamıza benzedi. Laik, demokrat, sosyal ve ulusal yapıya sahip bir devlet ortaya çıktı. Anası Osmanlı olan ama birileri tarafından başka yumurta bırakılmış olan bir yavru doğdu. Analık içgüdüsü ile sahiplenildi bir süre. Fakat kim bilirdi anasına bile söveceğini, döveceğini.. . Dansı ile müziği ile devam etti, etti de etti. Binaları ile giyimi ile... Ötüşümüz, tüylerimiz hiçbiri özüne benzemedi. Farklılaşmanın resmini de koyalım elbet... Başlayan mücadele ve bitişinin görseli ile Osmanlı ve Muasır Medeniyet Türkiye
··
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.