Gönderi

Çok kısa bir sürede kurulan ve bir anda canlı bir görünümü kavuşan Sultaniye'nin ömrü güzelliği oranında oldukça kısa olmuştu. İlerleyen yıllarda şehrin gelişmesini sağlamak ve uzak düştüğü doğal ticaret yollarına olan mesafsini ortadan kaldırmak amacıyla "şah-rah" yani şah yolu adıyla şehir ile ticaret yollarının bağlantısını kuran bir yol da inşa edilmişti. Olcayto Han'ın bütün yatırımlarına ve umutlarına karşı Sultaniye uzun ömürlü olmamıştı. Bunun temel sebebi Sultaniye'nin ticaret yolları üzerinde olmayışıydı. Bu özelliğinden ötürü Sultaniye çok kullanışlı bir başkent olamamıştı. Sultaniye'nin tüm canlılığına rağmen hala Tebriz daha canlı bir şehirdi ve ekonomik ve kültürel faaliyetler büyük oranda Tebriz'de gerçekleştirilmekteydi. Olcaytu bu durumun farkındaydı. Şehri ticaret merkezi yapmak amacıyla çok çaba sarf etmişti ancak birkaç yıl içerisinde şehir ticari anlamda oldukça zayıflamıştı. Şehrin ilk kuruluşunda görülen canlılık sultanın adeta akıttığı yatırımların ve kendisinin bizzat burada durmasından kaynaklanan bir canlılıktı. 1317 yılında Olcayto Han öldüğünde Sultaniye'ye adına yaptırdığı anıtsal türbeye gömülmüştü. Yeni hükümdar Ebu Sa'id Bahadır Han ise tekrardan eski başkent olan Tebriz' e meyilliydi. Kısa bir süre sonrada büyük çoğunlukla Tebriz' den devleti yönetmeye başlamıştı. Onun bu politikası da zaten doğal ticaret yollarının uzağında bulunan Sultaniye'nin canlılığını kaybetme sürecini başlatmıştı. Ebu Said'in mimariye karşı bir ilgisi yoktu. Bu nedenle hükmü süresince bu alanda bir üretkenlik söz konusu olmamıştı.
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.