Gönderi

86 syf.
·
Not rated
·
Read in 69 days
Ji bo bîranîna Apê Mûsa :((
“Kitaptan “ Kasaplar. Deresi’nde yatanların anısına...
Musa Anter
Musa Anter
ve onun gibi binlerce faili meçhul cinayetlere öldürülen Kürt halkına… Kurt kuzuyu yakalamış yiyecek. Ancak bir bahane uydurmak lüzumuda hissetmiyor değil. Kuzuya demiş ki, sen geçen yıl bana küfretmişsin, bunun cezası ölümdür, seni yiyeceğim. Kuzu, beni yemek istediğini biliyorum ama ,yalan demene gerek yok. Çünkü ben geçen yıl daha doğmamıştım der.» Bu kısacık öyküyü PKK merkezi önderlerinden Bedrettin Kavak’ın babası Hüseyin Kavak anlattı. Batmanlı Bedrettin Kavak 12 Eylül 1980’den bu yana tutuklu. Şimdilerde Ceyhan cezaevinde. Kardeşi Gültekin Kavak, «yeni bir örgüt kurabilir» savıyla gözaltına alınmış. Gel gör ki, Gülte- kin’in bu işlerle arası hiç iyi sayılmaz. O, okulunu bitirmenin peşinde. Sınavını kazandığı parasız yatılı bir okul için kendisinden «temiz» olduğuna ilişkin bir belge istense de Batman Emniyet Müdürlüğü vermez. Gerekçe abisi Bedrettin Kavak’tır tabii. Hüseyin Kavak, emniyet müdürüne çıkarak durumu izah etmeye çalışır ancak hiç bir sonuç alamaz. «Yahu» der bu kez de baba Kavak, «hanım hamile yarın öbürgün doğum yapacak. Bu yeni bebe de mi sizin gazabınızdan kurtulamayacak?» Yanıt, tereddütsüz «evet» olur. Bebenin geleceğinin kurtulması için tek yol vardır, Bedrettin başta olmak üzere tüm ailenin devlet safına geçmesi, «devlete sadık bir yurttaş» olmaları. Doğmamış çocuğu bile «suçlu» ilan edilen Hüseyin Kavak, «bunlar da birşey ini oğul» diyor ve ekliyor «asıl derdimiz Türk Halepçe- leri.» (Ewet Arkadaşlar kitap baştan aşağı böyle hikayeler anlatıyor, hatta Devletin özellikle Kürt toplumuna uyguladığı soykırım,asimilasyonları anlatıyor. Okurken büyük üzüntüler yaşadım. Keşke okumasaydım dediğim kitaplar arasında ilk sırayı aldı Kasaplar deresi. Aslında keşke bu zulmü hiç yaşamasaydı Kürt halkı . Çok acı …) (Bu kitabı aslında bu alıntıyı okuduktan sonra okumaya karar verdim #222389520 ama hiç böyle acı olayları okuyacağım aklıma gelmezdi. Hiç alıntı yapmadım bu yüzden ama bu inceleye kitapdaki bazı olayları olduğu gibi aktardım, bu kadarı bile sizlere kitap hakkında bilgi verir. Okuyup okumamak size kalmış …) “Kitaptan” Peki ya Zeki Özbağ? Özbağ’mda Özdemir gibi Türkçe’si yok. Bildiği Türkçe kelime sayısı 20’yi geçmez. Bildiği birkaç isim de Arapça’dır ve çoğu peygamber, ulu evliya isimleridir. İşkenceciler ısrarla Zeki’den «örgüt arkadaşlarım söylemesini isterler. Zeki, her dayak yiyişinde bir başka ulu adamın adıyla imdat diler tanrıdan. «— Söyle PKK’ya kim yataklık ediyor?» — Ya Resul-i Ekrem... — Resul ve Ekrem’den başka var mı? Vardır vardır söyle? — Ya Abdulkadir Geylani... — Öt, öt başka? Bizimki çanhıraş: «Ya Ali’yi şer’ı xude. — Alişer başka? — Ya mir Hesen, mehenumed, Amina, Ayşa... ; Zeki, uluları saydıkça sorgucular isim tespiti yapıyorlardı. Daha Zeki içerdeyken verdiği isimlerden altısı ele geçmişti bile. Batman’da ulularla, evliya ve peygamberle adaş olmak da işkence görme sebebi olmuştu artık. Evet, Zeki dışarıdaydı ancak, «Mir Hesen»ler, «Ali»ler, «Muhammed» Abdulkadir»ler içerdeydiler... “Kitaptan” Türk ve Dünya Kamuoyuna KASAPLAR DERESİ AÇILSIN Çoğunluğunu gözaltında işkence sonucu ölenlerin oluşturduğu yüzlerce insan, Siirt’teki Kasaplar Dere- si’ne mundar birer et parçası gibi atılmış, üzerleri Siirt Komando Tugayı’nm çöpleriyle örtülmüştür. Aralarında eski Ağn Belediye Başkam Orhan Alpaslan’ın da bulunduğu 46 kişinin ismini, belgeleri ve görgü tanıkların görgüye* dayalı 'beyanları Siirt Savcı- lığı’na verildiği halde, yetkililer kanıtların kendilerine iletilmediğini kamuoyuna açıklayabiliyorlar. İstenildiğinde ilgili-ilgisiz herkese, her kuruma belgeler verilecektir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin çağdaş, demokratik ve uygarlaşma gayretleriyle taban tabana zıt, Hitlerva- ri bu uygulamalara bir son verilmesi ve insansal nedenlerden ötürü Kasaplar Deresi (İnsan Çöplüğü) ’nin açılması bir zorunluluk haline gelmiştir. «Ben insanım» diyen herkesi Kasaplar Deresi’nin açılması için dayanışmaya çağırıyorum.. Evet, toplu mezarlar bir devletin bir halka karşı sürdürdüğü katı inkâr ve imha politikasının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştı. İnsan olmak; özgürlüğe gönül vermek, her şeyini halkına adamak, soysuzluğa ve alçaklığa karşı direnmek, bütün değerler için ölüme gitmek, onurluca yaşamasını bilmek, on yıllardır, insanlığın ender tanık olduğu vahşet ortamında, 'benliğini ve kimliğini koruyabilme azmini ve erdemini gösteren bu halkın önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Başbakanlık Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü’ne göreyse: «Kürt ot demektir. Toprağa ot gibi bağlı adama Kürt derler. Kürt toprakla alınıp, satılır, toprağa bağlı olanın malıdır.»1 «Kürtler cin taifesindendir. Şeytanla insanın birleşmesinden vücude gelmişlerdir...» Bundan 900 yıl önce yazılmış olan Kaşgarlı’nm Di- van-ü Lügat-it Türk adlı büyük sözlüğünde ‘Kürt’ deyimi iki anlamda geçmektedir. 1) At arpam (arpayı) ‘kürt kürt’ yedi cümlesi misal verilmekte ve insanın hıyar, salatalık gibi nesneleri yerken çıkarılan sese de kürt kürt (şimdiki İstanbul lehçesiyle kütür kütür) denilmektedir. 2) Yay, kamçı ve değnek gibi (sert ve dayanıklı) nesneler ile kayın ağacına da kürt dendiği belirtilmektedir...»3 «Kuzey-Türk dillerindeki ‘kar’ demek olan ‘Kürt’ sözü yatkın ve sertleşmiş karın üzerinde yürünürken çıkan «Kart, Kurt» sözünden kalmadır...»4 «Kürt sözü, Türkçe çığ, kar yığını anlamına gelir. Küremek kökünden olsa gerek, kürek de böyle değil mi?5 «Başta Macar dilbilimcileri olmak üzere. Türkolog- lar doğru olarak «Kürt» adının Türkçe ‘yatkın kar, sertleşen kar, yazın dağ başlarında bulunan ve geç eriyen kar’ anlamına geldiğini belirtmişlerdir.
Üniformalı Kasaplar
Üniformalı KasaplarGünay Aslan · Pencere yayınları · 19909 okunma
·
171 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.