Gönderi

400 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Bana birşey olmaz deme deme her an herşey olabilir...Çevreni temiz tut.
Bazı kitaplara başlamak kadar,bitirmek de sıkıntı verir insana.Kitaplığım da şöyke havamı değiştirsin, yumuşak içim kahveler gibi ,zorlu geçen okumama isteğimi geçiştirmek için kitap bakarken gözüme takıldı.Elime aldım önsöz,sonsöz derken ani bir kararla okumaya başladım... Türkiye'de bu konuda yazılan tek kitap olduğunu okudum. Kitap belki tekti ama yazılanları yaşayanlar o kadar çoktu ki. Güzel bir ailede yetişen,el bebek gül bebek evin prensesi büyümüş bir kızın üniversite okuması için başka bir şehire İstanbul 'a gitmesiyle başlıyor hikaye. Genç bir kızım,bir sene sonra da üniversite kazanırsa gidecek olan bir evladım varken ,kara kara düsüncelere itti beni.Hayatını kazanması için gönderecekken neleri kaybedeceğiz bilmeden ... Yıllar önce aklımda kalan buna benzer bir kitap okumuştum "Kızım Ayşe" konu olarak ona benzettim.Okumaya gelip yoldan çıkmış bir kızın hikayesi.Burda ki Eylül kızımız da tam olarak öyle . Şehir Istanbul. Kimileri için sevda... Kimileri için özlem... Kimileri için Şiir tadında olan koca şehir,biz yaşayanları için;Çile. Ve bu koca şehirin insanları özellikle sahipsizleri yuttuğuna gözlerimle şahit oldum. Oturduğum semt Yenibosna , namı diğer Teksas diyorduk mahallecek. Silahlı çatışma,sokakta hırsız polis kovalamacası, sabahın köründe çocuğumu okula götürürken ayakta sallanıp adım atacak mecali olmayan robotlaşmış madde içen insanlar,ailemle oturmuş bir akşam yemeği dönüşü alacakaranlık da yerde yatan adamı görünce duyarsız kalamayıp ambulans arayınca ,polisin isyanı;Biz bunları toplamaktan bıktık abla , bıktık, bıktık... Ne kadar iç karartıcı değil mi? Tüm bunları görmek,tüm pisliğe rağmen özenmemek, evladını koruma iç güdüsü... "Her şey yolundayken temiz kalmak kolay ,önemli olan olumsuzluklar karşısında güçlü durabilmek." diyor bir cümle de ve bizde güçlü durabilmek adına ; _ çok sevdiğin İstanbul'dan vazgeçmek. - Sence gerçekten güzel midir dünya? +Değil midir? -Hem güzel,hem çirkin.Umarım hep güzel yanımla görürsün beni.s.39 İyisiyle kötüsüyle görmüştük. Ve karar verip taşınmıştık ...Peki ya herkes bu kadar şanslı mıydı olduğu yeri beğenmeyip terkedecek ? Dünya ,bu kadar şanslı değildi.Sahipsiz bırakılmış bir kız çocuğu, İstanbul gibi bir şehirde ve çevresi de pisliğe batmış insan doluyken .Eroin bağımlısı ve sonu iç karartıcı şekilde hüsran.Oysa ne kadar çok söz verdi kendi kendine fakat, çevresel faktörler o kadar etkili ki vazgeçemedi. Vazgeçmesine müsade edilmedi.Ve bir şırınga ucunda can verdi. Söylediğin kadar kolay mı sanıyorsun? Güçlü olmak ayakta kalabilmek.Yıkılmayı kim ister ki?Herkes aynı yapıda değil.Hafif bir yel sürükler bazısını;bir diğeri en amansız fırtınalara bile karşı koyabilir.s.193 İnsanı,insan yapan da bu değil midir? Bazı zorluklara karşı koymak degil miydi bizi biz yapan? Kitapta sevmediğim konular da yok değil. Bir maddeye başlanmasını, özellikle maddi manevi hiç derdi olmayan birinin sırf sadece deneyimlemek için şırıngalı kullanıma kadar ilkleri yaşaması için birine yalvarması,tüm batağın dibinde olduğunu düşünecek kadar ayık olup,yinede tecrübe uğruna denemesi.Kendisini deli gibi seven birini ittirip en olmazın kollarına kendini bırakması ve bunu da nasılsa tüm ilkleri bu adam da yaşadım kokain çektim sek rakı içtim eroini damardan verdirdim ,bari cinsellik de çıksın aradan diye masummuş gibi savunması... Hayat bu kadar basit değil,ve yazılanlar da bazı yerleri çok hafife almış.Guvenlik sınavım için heyet raporunda AMATEM den testler istendi,sıra beklerken yatışı istenen bir hasta görmüş aylarca aklımdan çıkmamıştı.Bütün haliyle gerçek bir konuya değinse de çok çok masalımsı olmuş bu hikâye...Evinde eroin kullanan birini bildiği halde susan bir arkadaşve bu arkadaş da eronman şeker gibi uyku hapı içiyor arkadaşına da ikram edebiliyor ve bütün bunları sorgulamayan bir baba,anne üstelik onlar da okumuş insanlar ve çevre ,öğrenci evinden çıkan bir ölü sorgusu dahi yapılmamış polis gelmemiş okulun öğrencisine verdiği rahatlık da cabası.Öyle bir okul vardı da biz mi bitirmedik.aylarca okula uğramadan öğrenci olmak .Umarım adı geçen okul cidden böyle değildir.Ve yurtta kalmak için rüşvet almıyordur..Ay pardon hediye salon takımı kristalleri.. Olmamış Canan abla,keşke az biraz daha hayali yada çok masummuş gibi gösterdiğin şeyleri ciddi yazabilseydin.Seker gibi ikram edilen maddeler biraz özendirici bile olmuş Madde bağımlısı biriyle aşk yaşamayı göze kaç kız alabilir ki?.Birde tüm hikayenin okul yurdunda başlaması, yatağın altına bira sokacak kadar bu okul yönetimi nerede? Ve neden bu işler sadece okuyan öğrencilerin mi başına geliyor ? En can alıcı nokta şu; Eylül intihar etti,ama eroin ile altın vuruş değil haplarla ve o kadar mutlu ki beni öldüremedin diye,Yahu o kafaya getirmiş insanı ister iple boğsun ister denize yürü,istersen de hap iç ne fark eder ki? Okudum,korkum arttı, üzgünüm.Keske bazı gerçekler gerçekliği ile yazılsa dedirtti. Keyifle okunmayacağını Garanti ediyorum.yinede okuyun ve çevrenize kulak asmayın özellikle bişey olmaz bir keredencilerden.olur hem de çok şey olur.Ve arkadaşın bile olsa kullanan kadar kullandığını saklayan da suçlu,ihbar edin ki başka yürekler yanmasın... Rabb'im evlatlarımızı korusun diyorum.
Eroinle Dans
Eroinle DansCanan Tan · Altın Kitaplar · 201219,3bin okunma
·
351 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.