Gönderi

218 syf.
·
Puan vermedi
"Bir insana yaşarken her şeyi, söylemek istediklerini söylemelisin. Sonra çok geç oluyor. Korkunç bir çaresizlik içindeyim." "Bir hayali öldürmek çok zordur... Belki de imkânsız." İstanbul, -çoğunlukla Ankara, Bartın ve İzmir şehirlerinde gelip giden, zamanda atlamalarla hayalî, büyülü gerçekçi, fantastik bir dünyada gezintiye çıkarıyor Nazlı Eray bizi. Ana karakterimiz, kaybettikleriyle, yaşamak isteyip yaşayamadıklarıyla, elinden kaptırdığıyla, içinde ukde kalan tüm sevdikleriyle hayal dünyasında buluşuyor, konuşuyor, oturup sohbet ediyor. Zamandan zamana atlayarak, sevip de kavuşamayan, tekrar dünyaya gelme şansına nail olan Celal'i sevdiği kadınla kavuşturur ; artık Mahmut'un aklına gelmeyen Mebrure'yi Taşhan'ın kapılarından içeriye sokar ; çok sevdiği annesini, General ile Madam Kelebek'i, garsonu ve geçmişinde yaşayan birçok kişiyle İmparator Çay Bahçesi'nde hasret giderir. Fantastik, büyülü gerçekçilik dedik ya, kimi zaman bir Afrikamenekşesi sevilen, geçmişte kalan nişanlı, sevgili, koca olarak karşımıza çıkar ; kimi zaman bir casino makinesi dile gelip ana karakter ile konuşur. Aşk, dostluk, çekim, sabır, beklenti, cinsellik, arzu, aldatma ve tutkunun bolca geçtiği fantastik bir dünya. Özellikle Taşhan ve İmparator Çay Bahçesi'nde (kitaba göre İzmir yolu üzerinde hayalî bir Mekân) yarım kalan aşkların, sevip de kavuşamayanların ay battıktan sonra buralarda buluşması, aklına gelmeyince oralara giremeyişleri ya da birbirlerini göremeyişleri gerçekten dokunaklı bir ayrıntıydı. 'Gözden ırak olan gönülden de ırak olur' tabirinin tam karşılığını göstermiş Nazlı Eray. Kitap 216 sayfa olmasına rağmen sizi içine öyle bir çekiyor ki, üstünde düşünülmesi gereken çok şey olduğunu, değer kavramını bize açıkça gösteriyor. Tavsiye edeceğim postmodern, büyülü gerçekçi kitaplardan birisi oldu kendisi.
İmparator Çay Bahçesi
İmparator Çay BahçesiNazlı Eray · Everest Yayınları · 2015305 okunma
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.