Gönderi

256 syf.
·
Not rated
Öncelikle kitabın başlığından zaten direk art niyetli bir çalışma olduğunu anlıyoruz. Hadis inkârcılığı... Bu tür sözlerin art niyetli olarak seçildiğini düşünüyoruz çünkü insaflı bir şekilde mevzuyu değerlendiren birisi bu tür manipüle edici sözler söylemez. Kitabın yazarı geleneksel din anlayışını savunuyor fakat bu anlayışın eksik yanlarını nedense hiç gündeme getirmiyor. İslâm dünyasının bugün içinde bulunduğu çıkmazın dini sürekli 1400 sene öncenin şartları içindeki haliyle bugüne taşımanın Müslüman dünyasını içinden çıkılmaz bir hâle getirdiğini anlatmıyor. Sünnet adı altında dine sürekli eklemeler yapıldığını, her hurafeyi peygambere mâl ederek peygamberi de zan altında bıraktıklarını anlatmıyor. Buna itiraz edenleri de "hadis inkârcısı, sünnet düşmanı" diyerek etkisiz kılmaya çalışıyorlar. Neden dini çağın şartlarına göre yorumlamaktan bu kadar nefret ediliyor anlamak zor. Modernist denilince adeta öcü görmüş gibi tepki vermenin sebebi nedir? Modernistler dine hurafe mi ekliyor? İnsanları dinden mi soğutuyor? Modernizme bu kadar alerjik yaklaşılmasının ben dini birtakım kaygılar nedeniyle olduğunu zannetmiyorum. Çünkü İslâm âlemini yıllardır Batı dünyası karşısında zayıf düşüren anlayış maalesef bu anlayış. Sürekli akıl ve bilim düşmanı tavırlar nedeniyle ve rivâyetler ile dine eklenen hurafelere ses çıkarmayarak bu dine en büyük zararı ya bilerek ya da bilmeyerek bu anlayış sahipleri veriyor. Kimse peygamberi devreden çıkarmıyor. Bunu kendisine ilim adamı pâyesi veren birinin kitabından okumak gerçekten üzücü. Olayı o kadar çarpıtmışsınız ki karşı tarafı asla objektif bir şekilde değerlendirecek bir tutum görünmüyor. "Sadece Kur'an" diyenlerin yaşanabilir bir İslâm modeli sunamadığını iddia ediyorsunuz fakat bir noktayı atlıyorsunuz. Sizin İslâm'dan anladığınız sadece namaz kılmak gibi şekilciliğe dayanan bir ritüel. Bu din sadece namazdan mı ibaret? Zaten o hâle getirdiğiniz için bugün insanlar din denince sadece namazı anlıyor. Dinin direğini ahlaklı olmaya değil de namaza bağladığınız için bu din neler çekti. Sadece Kur'an diyenlere itiraz ediyorsunuz, sünnet Kur'an'ı açıklar diyorsunuz ama bu geleneksel görüş daha sünnetin ne olduğunda bile anlaşamamış. Peygamberin beşeri yönünü yansıtan davranışlarına neden sünnet diyor bu gelenek? Hani Kur'an'ı açıklardı? Sünnet kelimesi dini bir terim değil mi? Ve sürekli sizin gibi düşünmeyenleri ilim eksikliği ile itham ediyorsunuz ki bu klasik zaten hep aynı itiraz gelir ama kendiniz kitabın çoğunu falanca âlimin falanca kişinin dini yorumları ile doldurmuşsunuz. Hadislerin tam sayısı belli değil diyorsunuz, birbiri ile çelişen rivâyetler olduğunu, zayıf rivâyetler olduğunu kabul ediyorsunuz ama bizden böyle bir kaynağa güvenmemizi istiyorsunuz! Yani gerçekten akıl alır gibi değilsiniz. Tevrat ve İncil'e biz neden güvenmiyoruz? Değiştirildiği için. Peki hadis kaynaklarına nasıl güvenelim? Mantık dışı Kur'an dışı ve birbiri ile çelişkili, geleneğin bile zayıf kabul ettiği rivayetlerin olduğu bir kaynağa neden güvenelim? Zaten mezhepler bu rivayetleri kullanarak hükümler uydurdular, dini parçalara ayırdılar. Ayrıca mezheplerin ne vahşet hükümleri olduğunu siz bizden iyi bilirsiniz. Bir ilim adamı nasıl olur da sayısı belli olmayan, zayıf rivayetlerin olduğu, peygambere yakışmayacak onca rivayetin olduğu, Kur'an ile çelişik olduğu belli olan bir kaynağa güvenebiliyor, gerçekten hayret verici. Lütfen artık sizin gibi inanmak zorunda olmayan insanları fitneci diye yargılamaktan utanın. Lafa gelince İslâm hoşgörü dini oluyor ama sizin gibi inanmayan fitneci oluyor. Mezhep tarikat adı altında gruplara bölünenler fitneci olmuyor ama sadece Kur'an diyenler fitneci oluyor. Yani bu tutum açıkça ikiyüzlülüktür. Din tarih boyunca aynı anlaşılmadı ve aynı anlaşılmayacak. Bırakın kim nasıl inanıyorsa inansın. İnsanlara iftira atmaktan korkun biraz.
Hadis İnkarcılığı : Hadis Karşıtlarının İddiaları ve Cevaplar
Hadis İnkarcılığı : Hadis Karşıtlarının İddiaları ve CevaplarSaffet Sancaklı · Rağbet Yayınları · 201753 okunma
·
41 views
Mâvi okurunun profil resmi
Kur'ân yeter diyenlere art niyetli, ya da din düşmanı yakıştırması yapanlara şunu sormak gerek: Kur'ân yetersiz mi ki beşer sözü gerekli olsun, din için olmazsa olmaz olsun? Beşer, alemlerin Rabbinden daha mı çok ilim sahibi ki O'nun kitabında "eksik bıraktığını" tamamlayabilsin?! Bu dine hiç kimse kendi "ilim ehlinin" verdiği tahribatı vermedi! Luis Massignon'dan filan örnek verenler olmuş, bırakın Massignon'u, ateisti, deisti de aynayı karşısına koyup kendinize bakın. İnsanlar dinden koşarak uzaklaşıyor ise sebebi bizzat sizsiniz!
Bedri Köseoğlu okurunun profil resmi
Ve bu kafa sürekli bir Cumhuriyet ile hesaplaşma peşinde. Sürekli bir laiklik düşmanlığı. Yeter artık. Bırakın millet neye inanırsa inansın, size ne! Bir Müslüman eğer ki din ve vicdan özgürlüğünü savunmuyorsa, yani kendisi için istediğini bir başkası için istemiyorsa inancını sorgulasın. O İslâm’a mı inanıyor yoksa birilerinin anlattığı İslâm’a mı inanıyor?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.