AKL-İ DELİ
Ateşleri unutturuyor gözlerin
Derin göller, eskiden bağışlanmış huzurunda
Çingeneler tövbekâr cellatlıktan idamlık infazımla aşkına geldim..
Ilık sularda yıkandım, yağmur mu neydi adı
Üşüdüm buluta bulaşmış dağların zirvesinde
Sen makamın nefesinde yak beni
Isınmak için işte miraca geldim
Başka türlü adam olmak nasıldır bilmem
Demirdim örste kor
Kömürdüm, anlar külüme bakanlar
Küfrederdim neyine ne kadar varsa
Uzak, yakın bilmem ben sana geldim
Zaman ne, şimdi nasıl, vakitse nerde
Bir ağıt, bir akit kil tabletlerde
Çivi yazsa, el uğraşsa
Dünü yarını bilmem, ben âna geldim
Bedenmiş, ruhmuş hepsi birer hâl
Hangisi kimindir bu nasıl kargaşa
Gördüm ki hem delilik hem aklilik hepsi günahkâr
Bir kalem, bir aşk, ben Şâh'a geldim
ŞâH