Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
6/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
"Seni seven insanlar parmaklarını neden durmadan yarana basmak isterler? Bunun sana iyi geleceğine inanırlar, işte bu çok komik!" . . . Ah Turgenyev, vah Turgenyev... Bu da mı gol değil be? "Babalar ve Oğullar" kitabıyla tanıştığım Turgenyev'i sevememiştim. O nihilist geçinen egoist ana karakteri unutmam imkânsız zaten. Ancak hadi ben anlayamadım o zaman kitabın değerini herhalde diye bir şans daha verdiğim Turgenyev'i yine sevemedim... Sahi ne okudum ben? 5 perdelik bir oyun. Aşkı Memnu'nun Firdevs Hanım'lı başka bir versiyonu gibi. (Bu benzetmeden sonra ne alaka ya diyen illa çıkacaktır ama hikâye örgüsünden değil verdiği hissiyattan söz ediyorum. Hoş, hikâyesi de zorlarsan benzetilebilir.) Bir evde geçen hikâyemizde birden aşık olan, aşık olup olduğunu anlayamayan, arkadaşını seven sayan ama eşine de gönlü kayan, yaşlı başlı adamları genç kızlara uygun gören ve bundan kâr amacı güden, çevresindekilere soytarılık yapan ama aslında onlardan nefret eden insanlar var. Vay canına değil mi, mükemmel bir toplum ve ikili ilişkiler panoraması.(!) Döneminin Rus toplumunu bol eleştiriye tutan ve gerçekçilik akımının temsilcilerinden olan Turgenyev'in bu eserini okuduktan sonra yaşamını merak ettim. Çünkü kendi kültürüne mensup biri gibi yazmıyor, başka bir yere de ait olamamış, arada kalmış gibi. Ve tahmin ettiğim gibi Fransız etkisi altında kalmış. Hatta bence kendi toplumuna yabancılaşmış. Fransız edebiyatından son okuduğum eser olmasa bu nokta atışını yapamazdım. Her neyse... Esere dönersek, 5 perdelik bu dramatiğimsi eserde bir aşk üçgeni yer alıyor. Oğluna ders vermeye gelen öğretmene aşık olan bir kadın ile aynı kadına aşık olan başka bir aile dostu, ayrıca öğretmene aşık olan bir de evlatlık kızımız mevcut. Peki bu aşk dörtgeninin, hatta beşgeninin olduğu yerde etkileyici bir son var mı? Hayır. O zaman kurgu iyidir, değil mi? Ona da hayır. En azından karakter tahlilleri eşsizdir. Yoksa o da mı yok? Maalesef o var, ama eşsiz değil. Of, üzerine saatlerce yergi dizilebilir ya, cidden. Bizim TV dizileri gibi. Onların hızlandırılmış versiyonu sadece. Hiçbir mantıksal ilişki, davranış, hatta cümle bile yok. En sinir olduğum da kadınların her zaman zayıf karakterli olduğunun vurgulanması. Yine her neyse diyorum... Ama birbirini seven başkaları da var, hem de mantıksal olarak inanır mısınız? Ama onlarınki de mantıktan pragmatizme net olarak kaymış durumda. Ancak eseri bir tık kurtarabilecek nitelikte olan bir bölüm var. Karakterlerden birinin kendi doğasına yönelik bir tirad bölümü. Sadece birazcık orayı beğendim diyebilirim. O da eserin hakkını vermek adına. Özetle üzerine çok fazla konuşulacak, pardon deliller gibi eleştirilecek bir metindi bence. Karakterlerin mimiklerinin her cümle arasında yer alması da ayrı yorucuydu. Sonu tatmin edici olmayan, ne oldu yani şimdi hissiyatı veren, bu kadar dramaya gerek var mıydı diye düşündüren bir eser: "Köyde Bir Ay". Ben önermem, ama okumak isteyenler elbette bir şans verebilir.
Köyde Bir Ay
Köyde Bir AyIvan Turgenyev · İş Bankası Kültür Yayınları · 2021176 okunma
·
67 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.