Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Hälä bacaklarım beline dolanmış bir haldeydi ve Hudson bu şekilde yatağa oturdu, daha doğrusu duştu. Dizlerimin üzerinde yatakta doğrulup, kemerini çözmek için bir an bile tereddüt et- medim. Bu sırada Hudson, ayakkabılarını çıkardı ve kalçalarını hafifçe yukarı kaldırdı. Böylece pantolonunu ve külotunu dizle- nne kadar indırdim. Sonunda aleti tümüyle özgür kaldığında, gözlerim ona kilit- lenmiş bir haldeydi. Onu yalamak, ağzıma almak, beni doldur- duğunu ve içimde zonkladığını hissetmek istiyordum. Ama hâlâ aramızda engel olan kıyafetler vardı ve tümüyle çıplak olmam gerekiyordu. Onun da çıplak olmasını istiyordum. Hudson'a doğru kollarımı uzattım, böylece elbisemi başımın uzerinden çıkardı. Sırt kısmı açık olan elbisenin doğasından do- layı sütyen giyememiştim. Tanrıya şükür. Çıkarılması gereken tek bir kıyafet olmuş oluyordu. Gömleğini çıkarmaya çalışırken, aletini ellerimin arasına aldım. Kahretsin, çelik kadar sertti. Beni kendisiyle birlikte yatağa atmadan önce ona sadece bir kaç kez dokunma fırsatım olmuştu. İkimizde çıplaktık, çılgınca bir ihtiyaçla olabildiğince her noktamızla tensel temas içindeydik. Ellerimiz sanki ilk defa bir- birimizin vücudunu keşfediyordu, sanki bu şans bir daha eli- mize geçmeyecekti. Birbimizi ateşli bir tutkuyla öpüyor ve ok- şuyorduk. Hudson'm parmakları alt kısımlarımda, onu en çok istediğim yerlerde dolaşıyordu. Geri çekilip, bacaklarımın arasındaki ıslak aralığa ulaşmadan once, "Ben altındayken arkanı dön ve yüzüme doğru eğil. Seni yalamak istiyorum," dedi. Benden istedigi pozisyona geçmeden önce tüm bedenimin tutrediğini hissettim. Hudson, bunu daha önce defalarca kez yap- mıştı ama böyle şehvetli bir yöntem hıç kullanmamıştı.Kırlı, alçakça ve çok seksi hissettiriyordu. Yuzune dogru eğildiğimde, ellerini kalçalarıma koydu ve diz- lerimi biraz daha aşağı kaydırdı. Böylece aralığım ağzının bır kaç santim aşağısında kalıyordu. Dili daha bana değmeden kıvran- maya başlamıştım. Başta klitorisımde zaman geçirdi ve bu he- men bacaklarımın zevkle, hafifçe kıpırdanmalarına neden oldu. Egilip, Hudson'ın bacaklarımın arasındaki erotik görünümü- ne baktım ve burnunu aralığıma gömüp, koklamasını izledim. "Çok güzel kokuyorsun," diye inledi. Tanrım. Kahretsin. Neredeyse gelmek üzereydim. Sonra, sonunda dili klitorisimde hareketlenmeye başladı. Vü- cudum sallanmaya başladı ve bağırarak kollarımı uzatıp, Hud- son'ın kalçalarına tırnaklarımı batırmaya başladım. İnanılmazdı... Her zaman nasıl bu kadar muhteşem olabiliyordu? Çabuk gelmemek için mücadele ederken, aletinin kıpırdadığını gördüm. Onu ağzıma almak zorundaydım. Hemen. Sıkıca kavra- dım ve baş tarafını dudaklarımın arasına alıp dondurma emer gibi emmeye başladım ama Hudson, çok daha lezzetliydi. Altımda kıpırdadı ve kalçalarımı tutan elleri daha sert sıkma- ya başladı. "Siktir, evet! Em!" Hudson'ı emerken asıl sevdiğim onun üzerinde guç sahibı olmamdı. Her zaman büyüsü altında kalan ben olurdum. Gücu altında erimeyi severdim, vücudumu istediği gibi idare etmesi hoşuına giderdi ve onu çılgınca istememe neden olurdu. Ama onu ağzıma aldığımda kontrolü neden elinde tutmak istediğin anlardım çünkü Hudson'ı zevkten kıvrandırmak kolay degıldı Onu yenmek kolay değildı. Hudson'ın üzerinde sallanmaya devam ederken, o da bem etmmeyi sürdürüyordu. İçimde onun bana verdiği büyük mutluluğa erkeğime verme isteği ile doluydum. Kasılmaya başladım, gelmek uzereydim ama ona yoğunlaşarak bunu engellemeye çalıştım. Hı- zını arttırdığımda, daha da sertleşip yanaklarımı kaplamıştı. Boş- taki elimi bacaklarının arasına götürüp toplarını avuçlamaya baş- ladım. Inlemeye başladığında onun da benim gibi gelmek üzere olduğunu anladım. Bu bir savaştı. Önce kim gelecekti? Kazanan kim olacaktı? Kim gelecek ve kim gelmeden dayanabilecekti? Beni geri çektiğinde zafer benim olmuş gibi hissettim. "Bu kadar yeter. Arkanı dön. İçine gelmem gerek." Kıvrılarak benden istediğini yaptım. Dizlerim üzerinde eğil- dim, ayaklarımla yataktan güç alarak bacaklarımı ayırdım. Hud- son, beni vücuduyla sarmak yerine dizleri üzerinde doğrulmuş duruyordu. Beni popomdan kaldırdı ve biraz daha eğilmemi is- tedi. Bir eliyle kalçamın altından destek veriyor, diğer eliyle ise zonklamaya devam eden klitorisimi ovuyordu. Bu pozisyonda aletinin ağdayla arınmış olan aralığıma nasıl girdiğini mükemmel bir manzarayla izleyebiliyordum. "Alayna, feci haldeyim ve bu acı verecek." Iznimi istiyordu. Bu çılgıncaydı, tüm vücudum ona ne kadar çok güvendiğini gösteriyordu. Ona tümüyle güveniyordum. Gözlerim, gözleriyle buluştu ve "Lütfen," dedim. Inledi. Ardından söz verdiği gibi en sert şekilde derine ulaştı. Bağırıp, ellerimi yumruk yaparak çarşafları tuttum. Zaten sı- nırdaydım ve kanalıma girdiği anda boşalmaya başladım. Hudson, bir an bile durmadı ve onu tüm varlığımla sarmaya başladım. Ateşle bir daha ve bir daha ilerledi. Kalçaları sertçe bana çarpıyor, çıkan ses beni çılgına çevirerek yeniden göklere yükselmeme neden oluyordu. Bir yandan benimle konuşuyordu. Çılgın-ca, seksi şeyler soyluyordu ve ne söylediğini güçlükle anlıyordum.
Sayfa 56
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.