Selam! Tüm kitapsever dostlarıma mutlu akşamlar, kitaplarla güzelleşen vakitler diliyorum.
İkinci Dünya Savaşı günlerinde Mekadonya'da başlayan bir hikâye. Yusuf 20 yaşındadır, Müslüman ve Türk olduğu için horlanmakta, olumsuz muamelelere maruz kalmaktadır. II. Dünya Savaşı'nın etkileri bu coğrafyayı da sarmış, Almanlardan cesaret ve yatki alan Burgarlar bölgeyi Osmanlı'nın etkilerinden, Müslüman ve Türklerden temizlemek için türlü faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Yusuf ise Bulgar asıllı, komünist Boris'in evlatlığıdır. Gelişen aile içi farklı durumlar ile Yusuf evlatlık ve Türk olmadığını öğrenir. Ama hep taşıdığı hakkında hiçbir bilgisinin olmadığı Müslümanlığı öğrenmek ister, Derman Dede ilaçe karşılaşır ve dininin gereklerini yaşamaya başlar. Savaşın bitimiyle birlikte bu defa da Rusların etkisi ile yayılan devrimci komunist rejim yağmurdan kaçarken doluya tutulmalarına neden oluyor. Günün siyasi durumu, ideolojik ve faşist hareketlilikler ve edindiği düşman Bulgar asker Kiro'nun da etkisi ile Yusuf un hayatı farklı mücadele ve zorlu yollara girer. İşte kitapta onun hayatından 25 yılı, verdiği mücadeyi, onun nezlinde Türk ve müslümanlara, tanrı inancı olanlara yapılan eziyetleri, kayıpları okuyoruz.
Kitap öncelikle dönem romanı olması, bahsi geçen coğrafyadaki demografik yapıyı, siyasi ve sosyal durumu, dini yaklaşımları ustalıkla anlatması bakımından büyük beğenimi kazandı. Kurgulama ve anlatım da ayrı güzeldi. Kitabın arka kapağında "Dikkat; bu kitap zamanınızı çalabilir! " yazıyor. Kesinlikle ben çalmayabilir tarafındayım. Dolu dolu bir okuma deneyimi sundu, yakın dönem tarihine ilişkin de sunduğu bilgiler ile de faydalı bir okuma oldu.
Yazarın daha önce Yunus Emre 'yi anlattığı Sükut kitabını okumuştum. Bu kitabını da canım dostum 
Melek Kaya Melek Kaya nin tavsiyesiyle birlikte okuduk
·
146 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.