Bazen bir şeyleri kazanmak için kaybetmek gerekir. Tecrübe dediğimiz o şey kolay kazanılmıyor, pişmek için biraz yanmak gerekiyor ve unutmamalıyız ki kaybettiklerimizin bize kazandırdığı gücü hiçbir şeyle satın alamayız. Yaşadığımız her olayla ilgili inanılmaz motive edici ve cesaretlendirici bir eserdi. Okuduğum kişisel gelişim kitaplarının en iyilerinden biriydi desem abartmış olmam sanırım. Arada bir de olsa böyle destekleyici eserler okumak gerektiğini düşünüyorum. Her ne yaşamış olursak olalım sonuçlarını değiştirmek mümkün olmuyor ve geçmişle birlikte değişime odaklanamayıp şu anı yaşamakta zorlanabiliyoruz ama unutmamalıyız ki hayat devam ediyor ve biz kimseyle var olmadığımız gibi kimsenin yokluğuyla da yok olmayacağız. Zaman ise bu süreçte en büyük destekçimiz oluyor çünkü geçmeyen acı yok, sabretmeyen insan var bu yüzden sabretmesini bilmek lazım ne de olsa vaktinden önce çiçek açmaz; sabrederken de hiçbir zaman umudumuzu kaybetmemeliyiz, Allah hem imtihan ediyor hem de imtihanda yardım ediyor. Bizi derdiyle yoran Allah, dermanıyla dinlendirmesini de biliyor. “Sanma ki bir dert sende var, sendeki derdi nimet sayanlar var” diyen Mevlana da hiçbir zaman isyankar bir tavır içerisine girmememiz gerektiğini çok güzel vurgulamış. Her şeyi bilmemize gerek yok, sahip olduklarımıza şükretsek ve onların değerini bilsek yeter aslında. Mutluluğun formülü de tam olarak bu noktada gizli, insanın bulunduğu yeri sevmesinde ve insanlardan beklentisini düşük tutmasında. Maalesef ki beklenti insanların senin için çabalamasını gerektirir bu da belirsizlikten ibarettir. Benim mutluluğum belirsizlikle nitelendirilecek kadar önemsiz olmamalıdır. Bu yüzden hayatımızın merkezine her daim kendimizi koymalıyız; eğer kaybettiğinde kendini kazanmayı başarabilirsen kaybetmek güzeldir çünkü kazanmayı öğretir ve kendini kazanmayı başarabilen insan hiç kimsenin alternatifi olmaması gerektiğini çok iyi bilir; mucizeyi insanlarda aramaz ve asıl mucizenin kendisi olduğunun farkındalığına nihayet ulaşabilmiştir. Kitabın akıcılığını da yazarın anlatım tarzını da oldukça beğendim ancak ben ilk sayfasından itibaren bütünsel olay örgüsüne sahip romanları daha çok sevdiğim için ve yazarın her bölümde farklı olaylardan bahsetmesiyle bir bütünsellik oluşturamadığımdan 2 puanımı kırdım; ancak bahsettiğim nitelik şahsa ait bir bakış açısı olup okumak isteyenlerin zihninde herhangi bir olumsuzluk oluşturmak istemem. Bu nedenle kitabı okumak isteyen herkese tavsiye ediyorum.

Hayat Kaybettiğin Yerden BaşlarMiraç Çağrı Aktaş · Indigo Yayınları · 20215,7bin okunma

·

407 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşra Küsken