Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

NE İÇİN ŞEREFLİYDİ? "Hangi güzel yüz ki, toprak olmadı? Hangi tatlı göz ki, yere akmadı." Bir şarkıcı kadından, duyunca bu sözleri, Hidâyete gelerek, yaşla doldu gözleri. Ve İmâm-ı A'zam'ın, hânesine giderek, Anlattı bu hâlini, çok taaccüp ederek. Dedi ki: "Ey efendim, bir söz duydum birazdan, Şuûrum alt üst oldu, soğudum bu dünyâdan. Hidâyete gelmeme, sebep oldu bu şiir, Bu fakire, şu anda, nasîhatiniz nedir?" İmâm'ın emri ile, öğrendi din ilmini, Ve ilmine göre de, düzeltti her hâlini. Sonra da, öyle kavî, sarıldı ki İslâma, Örnek oldu hayatı, bilcümle müslümâna. Geldi bir gün Câfer-i Sâdık'ın huzûruna, Dedi ki: "Bir nasîhat, eyleyin lütfen bana." Buyurdu ki: "Ey Dâvûd, zâhidisin zamânın, Benim nasîhatime, var mı ki ihtiyâcın?" Dedi ki: "Sen Resûl'ün, torunusun bir kere, Ve mübârek kanından, taşıyorsun bir zerre, Bu yüzden var elbette, bizlere üstünlüğün, Senin nasîhatine, muhtaçtır herkes bu gün." Buyurdu: "Korkum şu ki, mahşer günü, Peygamber, Bana şöyle bir bakıp, buyurursa "Ey Câfer! Sen, evlâdım olarak, böyle mi olacaktın? Ve benim sünnetime, böyle mi uyacaktın?" Dâvûd bunu duyunca, başladı ağlamaya, Uğraştı sırf kalbini, Allah'a bağlamaya. İnzivâya çekilir, sever idi uzleti, Buna rağmen cihâna, yayılmıştı şöhreti. Sordular sebebini, devrin âlimlerinden: "Dâvûd, uzlette iken, bu şöhreti nereden?" Dediler ki: "Kalbinde, sırf Allah vardır onun, Yâni Allah'tan başka, kimsesi yok Dâvûd'un. Mahlûktan yüz çevirip, kul, dönerse Rabbine, Öyle şeref bulur ki, akıl ermez hâline." Bir gece otururken hânesinin damında, Allah'ın kudretini, tefekkürü ânında, Başladı ağlamağa, Rabbini düşünerek Düştü komşu damına, kendisinden geçerek. O zât sesi duyunca bacaya çıktı birden, Onu görüp dedi ki: "Sen mi düştün deminden?" Buyurdu ki: "Tefekkür, ediyordum Rabbimi, Bayılmışım ve sonra, burda buldum kendimi." Su içine doğrayıp, yerdi hep yavan ekmek, Nefsi azmasın diye, yemezdi yağlı yemek. Bir gün bâzı dostları dediler: "Zaîfsiniz, Size yağlı bir yemek, getirsek yer misiniz?" "Evet" dediği için, getirdiler önüne, Lâkin biraz düşünüp, yemedi ondan yine. Dedi: "Filân kimsenin, nasıldır yetimleri? Alıp ona götürün, bu nefis yemekleri."
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.