Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
20.yy Avrupa edebiyatına bir Dostoyevski öyküsü ile minik bir ara verdim. Anlaşamayız pek Dostoyevski ile. Ama Yeraltından Notlardan sonra bir kez daha göz kırptı bana. Minicik bir öyküde o kadar çok şeyi resmetmiş ki, bir kez daha hayran kaldım bilgeliğine. İnsanı sürükleyen bir olay örgüsü yok, daha ziyade metaforlar ve diyaloglar önemli. Bu sebeple anlatacaklarım spoi olur mu emin değilim. Timsah gösterisine giden İvan Matyeviç bir şekilde timsahın karnına düşüyor ve olaylar başlıyor. Matyeviç timsahın karnında ölmüyor aksine orayı daha da rahat buluyor, çevresi ile iletişim kurmaya devam ediyor. İnsanların başına beklenmedik kötü olaylar geldiğinde etraflarındaki insanların nasıl değiştiğini izliyoruz. Öncelikle timsahın karnını yarıp onu dışarı çıkarma meselesi gündeme geliyor. Fakat sahibi buna izin vermek istemiyor çünkü timsah onun ekmek kapısı. Bir insanın timsahın karnıda ölmesi onun geçim kaynağını kaybetmesinden daha önemli değil. Dahası içinde canlı bir adam taşıyan timsah artık şehrin hatta ülkenin daha bir gözdesi ve sahibine büyük bir servet kazandıracak bir araca dönüşmüş durumda. Sonuç olarak sahip durumdan son derece memnun. Öte yandan Ivan Matyeviç’in en azından timsahın karnından çıkana kadar işe gidemeyeceği için bu durumda maaşlı mı maaşsız mı izinde sayılacağı meselesi tartışılıyor. Timsahın karnında olduğu süre bir araştırma görevi sayılabileceği ve bu maaş almaya devam edebilmesi önerisi gündeme geliyor. Matyeviç’in eşi ise başta eşini düşünse de bir noktadan sonra kendi derdine düşüyor. Eşi ölü mü sayılacak artık ne ile geçinecek, hemen ondan boşanabilecek mi? Matyeviç ise halinden son derece memnun. Aslında bir timsahın karnına düşmek o kadar da kötü bir şey değilmiş. Hayatında hiç olmadığı kadar özgür ve rahat hissediyor kendini. Daha önce düşünemediği şeyleri düşünmeye vakit bulduğunu, burda kalmaya devam etmek istediğini, timsahın karnında yaşadığı deneyimleri bilimsel bir çalışmaya dönüştürmek istediğini ve bu sekilde tanınmış bir insan olabileceğini ifade ediyor. Timsahın karnında hiç olmadığı kadar özgüvenli ve kendi ile barışık . Yani karanlık bir son gibi görünen timsaha yem olmak Matyeviç’in yeniden doğumuna, potansiyelini fark etmesine aracılık eden bir olaya dönüşüyor. Timsahın karnına hiç düşmese düz bir memur olarak hayatına devam edecek ve bu şekilde ölüp gidecek olan Matyeviç, timsahın karnında kaderini değiştiren bir dönüşüm yaşıyor. Kıssadan hisseye; öykü önce herkesin her koşulda kendini düşünmeye devam ettiğinin, bazı kötü durumlarda insanların gerçek yüzlerini görebildiğimizin altını çiziyor. Devamında ise kötü sandığımız bazı olayların aslında hayatımızı iyi yönde değiştirecek birer dönüm noktası olabileceği mesajını veriyor. Tam bir Rus Edebiyatı tadı var bu öyküde. Bir güne, bir döneme, bir topluma değil, koca bir insanlığa odaklanan bir mesajı var. Tanıtım yazısındaki “Belki de bir timsahın karnına düşmek o kadar da kötü bir şey değildir.” cümlesini gördüğüm vakit bu hikayeyi okumalıyım demiştim. Kim bilir içine düştüğüm timsahın karnı ile barışmak için bir sebep aradığımdan belki de. Güzel öykü
Timsah
TimsahFyodor Dostoyevski · Can Yayınları · 20241,813 okunma
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.