Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

"Siktir, Alayna. Kahrolası bir şekilde seksi görünüyorsun. Sen yaramazlığı da aşmışsın ve günahkarlığa ulaşmışsın." "Niye? Teşekkürler," dedim ve Hudson'a doğru süzülmeye başladım. Bu sırada şehvetli bakışları bir an bile vücudumdan ayrılmıyordu. Yeterince yaklaştığımda, kravatını yakaladım ve onu ileri doğru ittim. Kaşları şaşkınlıkla çatıldı ama ona hükme- derek sandalyesine doğru itip, oturtmama izin verdi. Ona doğru eğilerek, göğüslerimi görebilmesini sağladım ve ellerimi kalça- larından beline doğru kaydırarak, kemerini çözüp, fermuarını açmaya başladım. "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda sesi kısılmış, gözleri gö- ğüslerime kilitlerımişti."Sen akşam yemeğini servis ettin. Ben de tatlıyı sunmam ge- rektiğini düşündüm." Onu yönetmeme izin vereceğinden emin değildim. Sekste bunu pek istemezdi. Aslında bunu hiçbir konuda kabul etmezdi. Ama onun iznini beklemek yerine, sadece devam ettim. Keme- rini çekerek çıkarırken, oyuna devam ediyor mu diye bekledim. Bir anlık tereddütten sonra, Hudson tümüyle bana teslim olmuş gibiydi. Kalçalarını kaldırıp, pantolonunu ve iç çamaşırını çıkar- mama yardım etti. Bende onları kaya kadar sertleşmiş aletini gö- rebileceğim kadar indirdim. "Siktir, Hudson" diyerek az önce bana söylediği sözleri tek- rar ederek, kamışını elime aldım. "Günahkar olmaktan söz et- mişken," dedim ve aleti halen elimdeyken, önüne diz çökerek, bacaklarını aralarına girebileceğim kadar ayırdım. Öne doğru eğilerek çıplak aletine göğüslerimi sürttüm. Derin bir nefes aldı ve hareketimi tekrar ettim. Tırnaklarımı gömleğinin üzerinden göğsüne batırmaya başladım. Gözleri, ale- tini aralarına aldığım sırada göğüslerime kenetlenmişti. "Siktir, Alayna çok güzelsin." Sesi kontrolü yitiriyor gibi titre- di. "Siktir Alayna, çok güzel..." "Sende," dedim ve aleti göğüslerimin arasındayken, tenine dokunmak için pençelerimi gömleğinin içine soktum. "Göğüsle- rimi becermek hoşuna gitti mi?" diye sordum. "Bana yaptığın her şeyi seviyorum," diye yanıt verdi. "Ya bu?" diye sordum ve kalçalarımdan destek alarak geri çe- kilip, aletini elimden geldiğince derine olabilecek şekilde ağzıma aldım. Gürledi, gerçekten gürledi ve bu ses ürpermeme neden oldu. Ama çıkardığı sesler ve tepkileri beni her ne kadar zayıflatıp,başımı döndürse de, aniden yeniden güçlü hissetmeye başladım. Hudson Pierce'ın otoritesini yitirdiğini görmek kadar evrende başka hiçbir şeyin kendimi bu kadar güçlü hissetmemi sağlaya- cağını hayal edemiyordum. Bana teslim oluyordu ve evet, kendi- mi çok güçlü hissediyordum. Üst kısmını yalamaya başladım ve dilimi başının etrafında döndürdükten sonra elime aldım. Sandalyede sarsıldı ve parmakları sandalyenin kollarına asıl- dı. "Tanrım, evet!" Ellerinin bana, saçlarıma dokunmasını istiyordum ama bana dokunacak olursa komutayı alacağını biliyordum. Sonra şovu o devam ettirirdi. Bana dokunmaması iyiydi ve bunu bağışlıyor- dum. Açgözlülükle bir elimle toplarını okşamaya başladığımda yeniden dudaklarımı kaya kadar sert aletinin tepesine, oradan da tümüyle ağzıma aldım. Ancak bu uzunluğu tamamen alabilmem mümkün olmadığından elimle destek veriyordum. Yukarı, aşağı pompalayarak doyumsuz bir şehvetle emmeye devam ettim. Et- rafımı saran kalçaları beni sıkıca kavramıştı. "Alayna, yavaşla" diye yalvardı dişlerinin arasından. Onu duymazdan gelerek orgazma götürmek için emmeye ve pompalamaya devam ettim. "Alayna!" dedi beni omuzlarımdan yakalayarak. Sonra bir anda kendimi yerde buldum ve Hudson, üzerim- de tangamı parçalıyor, ince danteli üzerimden çıkarıyordu. Son-ra aniden tümüyle içimdeydi, o kadar sert bir güçle girmişti ki beni parçalayacağını düşündüm. Ve Tanrım, bu güzeldi. Bu kah-rolası bir biçimde güzeldi. "İnanılmazsın, Alayna" dedi daha de-rinlere ulaşırken. Yüzü ter içindeydi ve gösterdiği çaba nedeniyle gözleri kısılmıştı. "Neredeyse ağzına gelmek üzereydim."
Sayfa 68
·
125 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.