Merhaba Duygulardan ve hislerden arındırarak mı yazmalıyım bilemedim. Lafın neresinden başlayayım desem elimde kaldı. İyisi mi en başından başlayayım. Eyüp Sabri Tuncer. Kimisi için takıntım, kimilerine göre de tutkum, bazıları için ise delilik! Benim için mi,benim içinse uzakları yakın eden, yitirdiğim anları önüme koyan, hiç bilmediğim anları yaşatan değer. Eyüp Sabri Tuncer. Kendimi bildim bileli diyemem,resmi tanışmamız yakın tarihti. Bana bazen öyle gelir ki eskilerin deyimiyle "evvel-i ahir"den beri tanırım,bilirim. Birgün otururken parfüm yerine kolonya kullansam hakkaten ama böyle net kokacak,bizden olucak,bilinmez olucak.Bana özel benim için...Hoşgeldin,okyanus kolonyası. O zamanlar sosyal medyada yaygın değil,herkes bir limon kolonyasından haberdar ama işte o kadar. Oysa ben ilk fısta anlamıştım aradığımı bulduğumu. Okyanus,gardenya,manolya,yağmur ormanlari,deep charm,aqua, çam ağacı... Koleksiyona büyüdükçe,ben buyudukçe eklendi artık cam şişeler. Ankara'da dükkana gittiğim gün dün gibi aklımda,yanımda getirdim çünkü. Bana bir koku verin ve bu internette veya mağazalarda satılmayan olsun. Bir dikişte bitirdiğim su şişesine koyduk,beyaz zambak. Ben hiç okyanus görmedim, eminim kolonyam gibi kokuyordur. Hiç gardenya ya da manolya koklamadim,eminim kolonyam gibi kokuyordur. İşte Eyüp Sabri Tuncer,bu benim için. Uzakları yakın eden. Kıskandım,yalan yok. İnsanlar bildikçe, kullandıkça kıskandım. Şimdilerde çevresinde hayranlığıyla bilinen biri olmanin tadını çıkarıyorum da öyle atlattım. Bir bilseniz nasıl güzel bi arkadaşımın yeni başladığı işinin lavabosunda Eyüp Sabri Tuncer sıvı sabunu görünce bana çekip atması ya da bir otekinin bak burada ne var diye restoranda gördügu ıslak mendili göstermesi. Annemin her gördüğü kolanyayi alıp getirmesi babamın kızım tıraş losyonum bitti,kızım bu tam benlik koku bana bundan al demesi. Neden seviyorsun bu kadar? Bilmem. Tek bir neden olması şart mı? Bazen neyi neden sevdiğinizi,neden böyle bir bağ kurulduğunu anlamazsınız. Anlamak da istemezsiniz zaten.Anlam yüklersiniz,anlam aramadan seversiniz,hayali bağlar yaratırsınız,hayal kurarsınız! . Benim için anlatması bitmeyeceğinden birazda kitaptan bahsedelim. Yazar dört kuşağı ince ince dokuyarak anlatmış adeta. Nasıl başladığından,başa gelen zorluklardan,şirket imajından, markanın gelişiminden, aldığı yönden...Aileden... Çok akıcı,sade bir dille. Yüzyıllık marka,kolay değil anlatılması herşeyin. Hem hap bilgi gibi hem de çok içtenlikli. Akıcı, anlaşılır. Tek bir eleştirim var o da ilk iki kuşak masalsı ilerlerken üçüncü ve dördüncü kuşağın daha az duygusal daha çok iş kapsamında anlatılması. Ve hatta dördüncü kuşak diye okuduğumuz Pelin Tuncer hakkında neredeyse hiç bilgi sahibi olmamamız. Oysa Sabahattin Bey'in öğrenim sürecine dair bilgi edinmek,Engin Bey'in marka içinde büyüyüşünü görmek çok zevkliydi. Genç kuşak olarak nereden doğup nereye evrildiğine dair birçok bilgiyi öğrenmek keyifli,ve ne olacağını görüp yaşamak. Sanırım o da bu bağlamın gizemli ve merak uyandırıcı kısmı. O da hoş. . Fotoğrafta post-it'ler belki dikkatinizi çekmiştir. Evet,dönüp bakmak istediğim çok yer var. Anlamak üzerinde durup tekrar düşünmek için. Bazı cümleler beni 'iste bu yüzden Eyüp Sabri Tuncer ' dedirttigi için bir renkte bazı yerlerse ne güzel ifade dedirttigi için başka bir renkte. Ama hep yeşil hep mavi Nice uzun yıllarımız olsun, yıllarınız olsun. Tüketici olarak parçası olmaktan çok mutluyum,sevgiler . Umarım hislerime ve görüşlerime bir nebze olsun ışık tutmuştur,yorum ve dönüşlerinizi önemsiyorum. Hoşça, aşkla ve kitapla kalın

Yüz Yıllık Bir Koku HikâyesiMeltem Çıplak Nayır · Mundi Yayınları · 20234 okunma

·

54 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.