Alak Sûresi / 1-2.Ayet
Yaratan Rabbinin adıyla (Rabbin adına sana okunan şekliyle) oku (ve bildir insanlara).
Hz. Peygamber okuma yazma bilmemekle beraber, Arap müşriklerinde okuma yazma vardı. Hatta şiirlerindeki edebî sanat üst seviyede idi. Fakat öğrenimlerinin temelinde “Bismi’l-Lât ve’l-Uzzâ” gibi putlarını anma, onları yüceltme ve onlar adıyla okuma vardı. Bu âyet-i kerîme ile artık putlar ve onları yüceltme adına değil, Allah’ın yüceliğini hâkim kılma ve O’nun adıyla okuma inkılâbı yapılmış oldu. Burada mef’ûl (nesne/okunacak şey) kaldırılmış olduğundan rızasına uygun bütün okumaları da içine almaktadır. İnsanın aklını, düşüncesini aydınlatan fen bilimleridir. Gönlünü, duygularını aydınlatan ise din ilimleridir. Sadece fen bilimleri ile beslenen insan genelde hile, şüphe ve çıkarcılığa yönelir. Ancak din bilimleriyle birlikte insan yücelir, mutluluğa erer.
O insanı bir alak’tan (rahim duvarına asılmış zigottan/aşılanmış yumurtadan) yarattı.
Alak Sûresi / 3-4-5.Ayet
Oku, insana bilmediğini öğreten, kalemle (yazmayı) öğreten Rabbin en büyük kerem sahibidir.
Alak Sûresi / 6-7.Ayet
Ama doğrusu insan, kendisini müstağnî (Allah’a karşı ihtiyaçsız) görmesiyle azar (tâğûtlaşır, rableşir/kendini tanrılaştırır).
Alak Sûresi / 8.Ayet
Şüphesiz dönüş ancak Rabbinedir.
Alak Sûresi / 9-10.Ayet
Gördün mü, namaz kılarken bir kulu men edeni(n hali nice oldu)?
Kureyş kabilesi içinde önemli bir mevkiye sahip olan ve kendisini yeterli görüp Allah’a ihtiyaç duymayan Ebû Cehil, Hz. Peygamber namaz kılarken boynuna basıp ona engel olmak istemişti. Fakat daha yanına varınca gözüne ateş hendeği ve bazı kanatlılar gözükünce titreyerek geri dönüp kaçtı.
Alak Sûresi / 11.Ayet
Söyle bana! Ya o (namaz kılan kul) doğru yol üzerinde ise!
Alak Sûresi / 12.Ayet
Yahut takvâyı (Allah’ı tanıyıp O’nun emirlerine uygun yaşamayı) emrediyorsa!
Alak Sûresi / 13.Ayet
Söyle bana! Ya o (biri de hakkı) yalan sayıyor ve (imandan) yüz çeviriyorsa (hali nice olur)?
Alak Sûresi / 14.Ayet
(O,) Allah’ın (her şeyi) gördüğünü bilmiyor mu?
Alak Sûresi / 15-16.Ayet
Sakınsın o. Yok eğer (inkârından ve bu tutumundan) vazgeçmezse andolsun ki (onu) perçem(in)den, o yalancı, günahkâr perçem(in)den yakalayıp (cehenneme) sürükleriz.
Alak Sûresi / 17-18.Ayet
Artık o (kendisine yardım edecek) grubunu çağırsın. (Biz de) zebânîleri çağıracağız.
Alak Sûresi / 19.Ayet
Sakın, (seni ibadet ve taatten men edene korkup) boyun eğme; (Allah’a) secde et ve (böylece başkalarına kulluktan kurtulup O’na) yaklaş.