Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Gerçek şu ki: Yalnız insan aynı zamanda trajik insandır; hayatı her zaman çok sever, yani neşeli insandır. Bu ifadelerde herhangi bir çelişki yoktur. Bir koşul diğerine işaret eder ve onu gerekli kılar. İnsan trajedisinin özü, tiyatronun iddiaları ne olursa olsun, çatışmada değil yalnızlıktadır. Tıpkı usta trajik yazar Eyüp, Sofokles, Dante, Milton, Swift, Dostoyevski gibi, trajik usta yazar her zaman yalnızıdır ama aynı zamanda da hayatı en çok seven ve en derin neşe duygusuna sahip olan kişidir. İnsan sevincinin özü ve gerçek niteliği yeryüzündeki insan yaşamın tüm kayıtlarından başka bu trajik yazarların eserlerinde bulabilir. Bunu kesin bir örnekle açıklayabilirim: Çocukluğumda, Eyüp Kitabı'ndan herhangi bir alıntı, aklımda anında kasvetli, sıkıntılı, kesintisiz, iç karartıcı, uzun çağrışımlar silsilesine yol açardı. Sanırım bu çoğumuz için geçerli. ''Eyüp'ün imtihanı,'' ''Eyüp'ün sabrı,'' ve ''Eyüp'ün çileleri,'' gibi ifadeler sıradan deyimlerimizin bir parçası haline geldi. Bu ifadeler, bitmez tükenmez dertlere sahipmiş gibi görünen, uzun süre sessizce acı çeken, hüzünlerine hiç sevgi ya da umut ışığının dokunmadığı insanlar için kullanılırdı. Bütün bu çağrışımlar, benim için ümitsiz, kasvetli ve daimi ıstırap barındıran Eyüp Kitabı'nın bir resmini oluşturmak için bir araya gelmişti. Ancak, bu harika kitabı yetişkin yıllarında okumuş zeki ve deneyimli bir okur, böyle bir resmin ne kadar yanlış olduğunun farkına varacaktır. Çünkü Eyüp Kitabı, kasvetli, iç karartıcı ve sıkıcı olmaktan çok uzaktır. Hatırımdaki herhangi bir metinden çok daha bütüncüldür; tamamıyla harika bir şiirin duyguları coşturan, sonsuz çeşitlilikte, ışıltılı ve görkemli malzemesinden dokunmuştur. Sonsuz kaderin muazzam melodisinin kalbinde, sonsuz sevincin bayram şarkısını taşır. Bunda tuhaf ya da acayip bir şey yoktur, sadece kaçınılmaz ve gerçek olan şey vardır. Ölüm ve yalnızlık duygusu, ömrünün azalacağı malumatı, asla azalmayan, sürekli büyüyen kederinin devasa yükü, Eyüp gibi bir adam için neşeyi şanlı, trajik ve anlatılamayacak kadar değerli kılan şeydir. Güzellik gelip geçicidir, ona dokunduğumuz an kaybolur, kum gibi parmakların arasından akıp gider. Bu kaybın acısından, tek bir anın ölümcül ihtişamından, öze sahip olmanın şiddetli coşkusundan trajik yazar bir neşe şarkısı hazırlar. Böylelikle, en azından her zaman onu saklayabilir ve değerini bilebilir. Şarkısı keder doludur çünkü sevincin kısacık olduğunu, ona sahip olduğumuz anda kaybolduğunu bilir, bu yüzden çok kıymetlidir, bütün görkemini onu kuşatan ve harap eden şeylerden alır.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.