Gönderi

Oktu ve saplanmıştı Bu yeterli demiştim içimden Oku bir bendim gören saplıyken Sırf bu yüzden saplandığı yere boşverdim Görmüşlüğüm sadakta takırdayan bir oku değildi elbet Değildi bu havada asılı bir ok her Zenon’a nazire Ne de Cengizvari bir oktu tehditkâr yayda gergin Gördümse haber aldığım bir yerden savrularak Haber beklediğim yere saplanan oku gördüm. Okun dedikodusuyla meşgul edilmek kimisini mest etti Kimisi homurdandı alamadı kendini tartışmaktan İleri geri İddia makamı gibi duran evet efendimciler Hep bir ağızdan olacağı buydu Diyorlardı ok yerini buldu ellerine sağlık Ellerinde biz saplasaydık buraya saplamazdık Tezinin serzenişli dilekçesiyle gezenler Davaya müdahil kabul edilmişlerdi ama Şehrin taş basaklı merdivenlerle çevrili meydanında Kimin oturtulacağı merak konusu olan Sanık sandalyesi inanın bomboştu Ben şehrin dışına kaçmıştım Benim gıyabımda görülüyordu dava Marifetin hasının bende kabul edildiği Bir mevsimdeydik galiba Benimse görmekten ibaretti benim marifetim Süratle kaçışım şehirden değildi Vay sen misin oku gören saplanmış vaziyette Kimmiş gördüm diyor diyerek ele geçirmek için Arıyor beni bir hortlak sandviç satılan mekânlarda Alt ve üst geçitlerde Beni arayan hortlağın aklına memlekete uğramak Mutlaka gelecektir gelsin Arıyor demem yoksa Öpeni öpülenden ayıran çizgiye ayak basmaksızın İştira hakkı elindeymiş gibi ülkeyi uçtan uça Derbeder gezinin kim olursa Çok güzeldir geçtiyseniz görmüşsünüzdür bizim oralar Havası suyu merhabası ne bileyim bambaşka Dudak büküp nesi var havasından Suyundan merhabasından başka sizin oraların Diyenlere açıklayabilirim Öpen öpendir bizim tarafta budur oraları bizim taraf yapan da Öpüldüyse hiç şaşmaz öpülen öpüldüğüyle kalacaktır Dört unsurun dördü de ilk bakışta fark edilir tek yapıda. Hortlak bizim memlekete uğramaz olur mu Güruh halinde gelmiştiler bir keresinde Etrafa baktılar ben küçüktüm o zaman Ben küçüğüm diye farkın ne olduğunu bilmem sandılar Benim ben olabileceğim ihtimali üzerinde hiç durmadılar Adını bilselerdi bari neyi nasıl sandıklarının Ay bayılacağım deyip gölgesine oturdukları sancağın – Onların hortlaklıkları da işte bu kadar – Çarşıya kim tarafından dikildiğini bilselerdi Ne olurdu Hiç Yazılandan ne eksik olur yeğenim ne fazla Gizliden gizliye öpüşler kimden hangi gözden gizleniyor Aldığımız haberlere göre zehrin Öpülen yerde saplı kalan gizli oku Et yarılıp din günü yuvasından fırlatılacakmış.
·
29 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.