geçenlerde üzerinize afiyet reading slump olmuşum. (artık instagrama bakmaktan, saçma sapan dizilere sarmaktan kitap okuyamıyorum demek yerine reading slump olmuşum diyoruz. daha havalı oluyor.) halbuki millet ne yazıyor okumam, benim de yazmak için gaza gelmem gerekiyordu. üstüne bir de ismi lazım değil uzun zamandır okumak için heves ettiğim ve çok güzel olacağını düşündüğüm bir kitap tırt çıkınca okumaya tam küsecektim ki, karşıma yedi düvelin ecnebisi çıktı. yedi düvelin ecnebisi sırf ismi için bile alınabilecek bir kitap. kitabı okurken isminden arka yazısına her kelimesinin özenle, hassasiyetle seçildiği ve yerleştirildiği hissini alıyorsunuz. videoya bahis olan epigraf sizi yanıltmasın, epigraflarda ayrı bir epik öyküyü okuyor gibiyiz. zaten roman bu minvalde silmarilion gibi zaman çarkı gibi başladı. bana zaman zaman dune romanlarının yapısını anımsattı. epigraflarla gerçek hikaye arasında muğlak bir bağlantı var. tam net değil ama bu beni rahatsız etmedi, hikayenin atmosferini güçlendirdi benim nezdimde. aynı şeyi romanın sonu için de söyleyebilirim. roman özetle bulunduğu köye kök salmış fahri dayı ile karahindiba tohumu gibi sağa sola sürüklenen ayvaz’ı anlatıyor. böyle desem kâfi sanırım. her ne kadar roman fantastik olmasa da ayvaz’dan da bir tom bombadil intibası almadım değil. (ben bu edebiyat işlerine dışardan dahilim arkadaş. yorumlarım tutarsız ama zevklerim de rafinedir yani.) belki dilin güzelliğinden, belki anlatım şeklinden, ya da böyle bir şey okumaya ihtiyacım olan bir süreçte karşıma çıktığından, belki de "yıldızlarda beni de ağlatan bir şey olduğundan" çok benimsedim ve sevdim bu romanı. bir de fragman yaptım. instagram.com/p/C47rftOqM19/?...

Yedi Düvelin EcnebisiMehmet Kabakçı · Vacilando Kitap · 202419 okunma

·

51 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hakan Öztürk