Gönderi

| Biz kadınız, bilmeden seviyoruz bu kedileri Seviyoruz, bir sevilme içgüdüsüyle Bu bizim yüzümüzde ufacık cizgiler oluyor -acaba? Evet, çok değil, konuşurken düzeltiyoruz Orayı burayı topluyoruz, yeriyse çocuklarımızı öpüyoruz Ama biliyorsunuz ki gene de Hepimiz, işte hepimiz Bitmenin, tükenmenin yorgunluğu içinde. Gözler mi? tavana dikili; hayır; pencereye Yağmalar, sürgünler, yangınlar içinde Çünkü bu boşluk; tüneller, çukurlar, kapkacak ağızları Mağralar, denizler, gökyüzüleri değil de Bu boşluk, o bir türlü dolduramadığımız, o Orman, dağ, kısacası evrenle. || Biz bu lâvanta kokularını bilmeden taşıyoruz Biz bu tavanı bilmeden eski rengine boyuyoruz Bu bizim terliklerimizde ucafık güller oluyor -acaba? Evet, çok değil onları bilmeden hoşa gideriyoruz Sormayın, ama sormayın, bilmeden aralık tutuyoruz kapılarımızı Bilmeden bekliyoruz, bilmeden uyuyoruz sabahlara değin Kim bilir, belki de biz Tanrısıyız en olunmaz şeylerin Bu bizim en düzenli hareketimiz: olmak Asılıp kalmışız sokak fenerlerine Asılıp kalmışız öyle, görenler bizi görüyor Görenler bizi görüyor, ve gidip geliyoruz dikkatle Doğrusu, niye saklıyalım, hepimiz bunu yapıyoruz Ama biz yaşıyorken de bunu yapıyoruz sadece Cansız Ve gidip geliyoruz dikkatle. ||| Biz bu kendimizi boşuna soruyoruz kendimize Boşuna asıyoruz onları, boşuna öldürüyoruz Bu bizim gözlerimizden ufacık şeyler geçiyor, acaba? Evet, çok değil, bakışırken düzeltiyoruz Biz ne garip "iz"leriz ki; doluyuz, bazıyız, avuntuluyuz Ve bizim en güzel öldüğümüzdür bu: Yaşamak Ben biliyorum, yalan mı, siz de biliyorsunuz.
Yerçekimli Karanfil
Yerçekimli Karanfil
Edip Cansever
Edip Cansever
·
85 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.