“Kendin için neyin iyi olduğunu biliyorsan bunu kesersin. Buradan gidersin. Ve arkana bile bakmazsın.”
Herkese selam. Bugün gizem severlerin sayfalarını çevirmekten kendini alamayacağı, gizeme doyuran Paris Apartmanı kitabının yorumuyla geldim. Bunun gibi gizem gerilim kitaplarında çok fazla detaya yer vermek istemiyorum çünkü ne desem spoiler olacak gibi hissediyorum. O yüzden kısaca konusundan bahsedeceğim.
Gelin sizi Paris Apartmanı sakinleriyle tanıştırayım. Antoine, Nick, Benjamin, Mimi, Sophie ve her şeyi gören her şeyi duyan konsiyerj. Jess, abisi Benjamin’in evine gelmeye karar verir. Haberleştikten sonra evine gittiğinde abisini evde bulamaz ve komşulara abisini görüp görmediklerini sormaya başlar. Habersiz kayboluşuna anlam veremeyen Jess abisinin başına bir şeyler geldiğini düşünüp abisini bulmaya çalışır. Apartmandaki komşularla konuşmalarında herkesin abisi hakkında düşmanca konuşması ve Jess’i orda istememeleri üzerine Jess abisinin kayboluşunun altında bir şeyler aramaya başlar. Bakalım Jess’in buldukları şeyler ona neler gösterecek?
Başta da söylediğim gibi daha fazla ayrıntı verip bu gizemli ve heyecanlı atmosferi bozmak istemiyorum. Ben severek okudum ters köşelerle dolu ilginç bir kitaptı. Kitaptaki tüm karakterlerin sırları var ve hiçbiri size güvenilir gelmeyecek. Kitap boyu herkesten şüphe edeceksiniz. O yüzden heyecanı ve temposu yüksek ilerleyecek. Bölümleri kısa kısa olduğu için oldukça kısa sürede bitebilecek bir kitap. Yazarın Davetli Listesi kitabını bir tık daha fazla sevmiştim ama bu da benim favorilerim arasına girdi. Numara 12 rue des Amants’ın kapılarını aralayıp bu gizeme ortak olacaklara şimdiden keyifli okumalar diliyorum.
Paris Apartmanı 
Lucy Foley
·
56 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.