Gözlerine ve kalbine ne zaman çekildiğini bilmediği perde, indi birden ve kadın işte o zaman gerçekten gördü. Sırça bir sarayda oturup hayata hiç dokunmadığını yaşamın içine karışmadığını buna karşılık hayatında kendisine dokunmadığını gördü. Bir hapishanede yaşadığını üstelik bu hapishaneyi kendi elleriyle inşa ettiğini gördü. Sahip olduğunu zannettiği şeylerin hiçbirinin kendine ait olmadığını gördü. Selam Münevver Gökkaya kaleminden #çiçektenkadınlar kitabıyla karşınızdayım.Çok çok beğendim kesinlikle okumalısınız dediklerim arasında yerini aldı. Lale, Papatya, Menekşe,Akasya, Güldane, Yasemin, Manolya ve Sümbül.. Sekiz cesur kadın.. Bu kadınların hikayesi mi? Şiddet, aldatılmak, değersizlik, töre, istismar, ailesi tarafından terkedilme gibi hikayeler.Kısaca "Senin Benim Hepimizin Hikayesi..." Mutlaka kendimizden bir parça bulacağımız 8 ayrı hikâye. Ama yazarımız o kadar güzel bir araya getirmiş ki kadınlarımızı şuan etrafımızdaki kadınlar da onlardan biri olabilir.Ayrıca ben anlatsam bu kadar net ifade edemezdim dediğim, beni anlatan bir hikayesi bile vardı. "Lale". Bölüm başlarında ve sonlarında çiçeklerle ilgili kısımlara ayrıca kalbimi bıraktım. Yazarımızın kalemine sağlık. Bu nasıl ince işlenmiş bir kitaptı emeklerinize sağlık. Hayal kırıklıkları, pişmanlıklar, zorluklar, acılar, sessiz çığlıklar.. Kitapta kızdığım kişilerde oldu o bunu asla haketmedi dediklerimde. Bunlar yaşanması mı gerekiyordu illaki dediğim noktalarda oldu ama evet belki de insanın kendini bulması için bu zorlukları yaşaması gerekiyordu. Yıkılan hayallerin harabelerini adımlayan çiçeklerimizi son kısımda güçlü bir şekilde bir arada görmek de inanılmaz mutlu etti. Keyifli okumalar

Çiçekten kadınlarMünevver Gökkaya · Dandelion Yayınları · 202313 okunma

·

42 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.