Wax, Wayne ve Marasi artık Elendel şehri güvenlik güçlerinin resmi üyeleri olarak suçluların üzerine tüm pervasızlıklarıyla gidiyorlardı. Marasi, okulunu bitirmiş ve savcı olmak yerine polis teşkilatında bulundukları oktantın polis şefi Aradel’in yardımcısı pozisyonuna atanmıştı. Hem kadın olması hem de birçokları gibi alt kademeden değil, polis şefinin en yakınındaki pozisyondan başlaması iş arkadaşları tarafından pek takdir edilmemişti doğal olarak. Özellikle de o pozisyonu kendisinin daha çok hak ettiğini düşünen kıdemli polis Reddi tarafından oldukça sert muamele görüyordu. Wax ve Wayne de kanuni protokolleri sürekli esneterek uygulamaları nedeniyle güvenlik güçlerinin işini zorlaştırsalar da cesaretleri ve iş bitiricilikleri ile bu durumu telafi ediyorlardı. Wax, hem yaptığı iş hem de nişanlısı Steris’in ailesinden aldığı maddi destekle Elendel şehrinin güçlü ve söz sahibi lordlarından biri olmuştu kısa zamanda. Amcasının oyununun etkileri geçmeden bu kez de şehrin suç örgütü üyelerinin toplu ölümüyle sonuçlanan ve doğrudan valinin tehdit edildiği bir dizi korkunç olay meydana geldi. Olayın meydana geliş şekli ve diğer şartlara bakıldığında çözümlenmesi zor bir durumla karşı karşıyaydı kahramanlarımız. Ve bu durumu onlar için aydınlatan eski bir dostumuz oldu. Üstelik olayı sadece aydınlatmakla da kalmadı bu dostumuz. Aynı zamanda olayın çözümlenmesi ve gidişatın daha kötü olmaması için birkaç tane de yardımcı gönderdi. Olaylar, çok hızlı ve tahmin edilenlerin dışında cereyan ediyordu. Tabii ki üçlümüz ve polis teşkilatı da canla başla soruşturmayı yönetiyor, olayın boyutlarının büyümesini engellemeye çalışıyorlardı. Wax, bir taraftan da Steris’in düğünlerini planlamasına yardımcı oluyordu. Steris’le aralarında daha yakın bir ilişki vardı bu kitapta. Ama Wayne ve Steris kelimenin tam anlamıyla birbirlerinden hiç mi hiç hoşlanmıyorlardı ve bunu da karşıdakine açıkça ifade etmekten hiç çekinmiyorlardı. Bu sırada gizemli suçlular hemalurji ve ferusimya kullanarak cinayetlerine devam ediyor, aynı zamanda şehirde büyük bir kargaşa çıkarmak için gerekli ortamı hazırlıyorlardı. Wax, olayı daha iyi aydınlatabilmek için çok eski ve kadim bir dostun yardımını almıştı. Tüm bu çabalar bazı sonuçlara ulaşmalarına yardım etse de, bu sırada ortaya çıkan şok edici bazı gerçekler, kahramanlarımızın inandığı her şeyi sorgulamasına, oldukça büyük bir hayal kırıklığı yaşamasına ve kanayan yaralarına tuz basılmasına neden olacaktı. Sıklıkla ilk üç kitabın kahramanlarının anıldığı, yazarın da bizim gibi onlardan kopamadığını gördüğümüz serinin beşinci kitabıydı ‘Benliğin Gölgeleri’. İlk üç kitap tam anlamıyla fantastikti. Bu kitaplarda da fantastik kısma biraz modern yaşam biraz da kovboy filmlerini anımsatan bir atmosfer eklenmişti. Medeniyet, attan arabaya geçiş yapıyordu yavaş yavaş. Aksiyon dozu yüksek bir macera ve polisiye film havası da vardı aynı zamanda. Wax cesur, zeki ve pervasız; Wayne, rahat, komik, eğlenceli ve cesur; Marasi yine bilgili araştırmacı ve zeki; Steris ise planlı, gözlemci ve gerçekçiydi bu kitapta da. Aslında ben Steris’in akıbetini farklı hayal etmiştim. Ama, yazar kitabın sonunda yaptığı gibi burada da şaşırttı beni. Kitapta, macera, aksiyon ve eğlence de vardı. Ki bu eğlenceli kısmın çoğunda tabii ki Wayne başroldeydi. Wayne ve Wax atışmalarına ek olarak Steris ve Wayne diyalogları da oldukça komikti bana göre. Eğlenceli kısımlar olsa da biraz monoton bir okuma oldu benim için. Ama yazarın karakterlere, aralarındaki ilişkiye ve olay örgüsüne her kitapta artı bir katman ekleyerek yazmasını, olay örgüsünü sosyolojik, psikolojik, ekonomik ve kültürel boyutlarıyla ele almasını beğeniyorum genel olarak. Ayrıca, genellikle ya okuyucularının ya da kahramanlarından birinin kalbini kıracak şekilde sürprizli sonlar yazmasını da seviyorum. Ki bu kitapta da vardı bu durum. Fakat kitabın geneline baktığımda ilk üç kitabı daha çok sevdim işin açığı. Ama, farklı bir zihni var kendisinin ve zekice kurguladığı evrenler, karakterler, içimizi yaksa da sürprizleri, anlatımı çok güzel yazarın. Kitapların çevirisi de çok iyi bu arada. Favorilerimden olmasa da, sadece yazarı Brandon Sanderson diyorum ve yeterli olacağını düşünüyorum. Herkese güzel günler, keyifli okumalar diliyorum. Kitaplarla kalın.

Sissoylu 5 - Benliğin GölgeleriBrandon Sanderson · Akılçelen Kitaplar · 2018205 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.