Bebeğim, güzelim, bir tanem... İyi ki doğdun balık, iyi ki varsın. Kelebek kanatlarını çırpmaktan yorulsa da hep balığı olduğunu hatırladığı için sana minmettarım. İyi ki varsın, iyi ki kelebeğinlesin. Bunları yazarken o kadar tuhaf hissediyorum kiii. Koskoca iki yılım ne kadar çabuk geçmiş. Seninle büyüdüm, seninle olgunlaştım, seninle değiştim ama senden hiç gitmedim. Her şeye ve herkese rağmen. Bana rağmen beni bırakmadın, kendime rağmen seninle kaldım. O kadar mutluyum ki gerçekten... Aslına bakarsan bunları yazarken doğum gününe daha çok var fakat şimdi ilk paragrafını yazmak istedim. Günlerden 20 Mart, son 7.
Karıııım, bugün ikinci paragraftayız ve biz aslında sonsuz bir kitaptayız. Seni o kadar özlemişim kiii. Doğum gününe çok az kaldı ve 3. paragrafı tam doğum gününde yazıcam. Sana anlatmam gereken çok şey yaşandı ama ben anlatacak hali bile bulamıyorum kendimde. Aslında bir bakıma anlatmaya da utanıyorum. Hatta anlatmaya utandığım için daha da çok utanıyorum ama neyse. Paragrafı şöyle bitirmek istiyorum: Araya kaç gün girerse girsin benden gitmediğin için seni seviyorum. Doğum günün kutlu olsun, iyi ki doğdun.
Ve üçüncü paragraf... Bunu yazmak için tam 00.00'ı beklemiştim ve alarm bile kurmuştum. Gerçekten her şey o kadar hazırdı ki nasıl aklımdan çıktı bilmiyorum. O kadar berbat hissediyorum ki... Özür dilerim Bilge. Önceki paragraflarda yazan her şeyi silip attı bu paragraf. Tüm heyecan, tüm beklentiler silindş bir anda. Nasıl özür dilemem gerek bilmiyorum ve sığınacak bir bahanem yok. Nasıl unuttum bilmiyorum ve evet unuttum. Bugünün tarihni unuttum. Sabahtan beri herkes bana tarihi sorarken ve inadına bilmediğimi söylerken hemde. Evren bile bir işaret gönderirken ben unuttum. Diğer paragrafların aksine bu paragrafı heyecanla bitirmeyecek, yazım yanlışlarımı düzeltmeyeceğim. Özür dilerim ve iyi ki varsın. Her şeye ve özellikle de bana rağmen.
··
339 görüntüleme
Teşekür ederim:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.