Gönderi

247 syf.
8/10 puan verdi
Zor şartlar altında açan çiçek; waris
Kitabı, bu tür biyografileri sevdiğimi bilen bir arkadaşım hediye etmişti. Sürekli okumayı erteliyordum. Keşke daha önce okusaydım. Elimden düşürmeden bir solukta okuduğum bir kitap oldu. Çok derin bir hikayesi var. Ve bu hikayede bazı olayların gerçek olması kanımı donduruyor. Aslında hepimiz acıya aşinayız, herkesin farklı bir hikayesi vardır. Acılarımızı, yaşanmışlıklarımızı dile getirsek kitap olur. İşte waris’in hayatıda böyleydi o dile getirdi, sesini duyurmaya çalıştı. Onun gibi olan ama sesi çıkmayan, sesini çıkaramayan binlerce kadının sesi oldu. “Ben bu acıları yaşadım başka kadınlar yaşamasın” diyerek hala bile mücadelesini sürdürüyor. Dünyada zaten kadın olmak çok zorken, farklı coğrafyalarda, Afrika gibi yerlerde çok daha zor olduğunu görüyoruz. “Çoğrafya kaderdir” sözünün haklılığını bir kere daha anlıyoruz. Kitapta beni en sinirlendiren şey; günümüzde bile hala var olduğu bilindiği, gelenek adı altında, saçma sapan düşüncelerden dolayı kadınlara yapılan sünnet. Kadına büyük acılar çektirerek yapılan bu işlem; hijyenik olmayan ortamlarda, profesyonel yardım alınmadan yapılıyor. Bu da kadınınların ölmesine veya ileride bir çok büyük sağlık sorunları yaşamasına sebebiyet veriyor. Bu geleneği kadının cinsel hazzını azaltarak, eşine sadık kaldığını düşünerek yapıyorlar. Ve sünnet olmayan kızlar kirli ve pis olarak lanse ediliyorlar. Dünyada bir çok bölgede “namus” ve “sadakat” kavramlarının sadece kadınlara dayatılmasına öfke ve yeis duyuyorum. Waris’in hikayesine gelecek olursak, kitap waris’in evden kaçışıyla başlıyor. Daha sonra geri sararak waris’in çocukluğuna gidiliyor. Kızımız Somalili fakir bir ailede dünyaya geliyor. Aile içinde sevgi ve saygı bağları çok sağlam. Zor ve çetin şartlar altında yaşamlarını sürdürüyorlar. Waris olduğu şartlar ve çoğrafyadan çok şikayetçi ve bu durumadan çok isyankardır. 4 yaşında babasının arkadaşı tarafından tecavüze uğruyor. bunu ailesine anlattığında adam “sadece oyun oynuyorduk” diyerek olaydan sıyrılıyor. Daha sonra 5 yaşına geldiğinde kadınların çilesi olan sünneti oluyor. Bu acıyı uzun bir süre çekiyor. 13 yaşında babası 60 yaşında bir adamla evlendirmeye kalkıyor. Kızımız Bu olaylara daha fazla katlanamayarak, annesinin yardımıyla evden kaçıyor. Bazı maceralar sonrasında aynı sebeple yıllar önce evden kaçmış olan ablasını buluyor. Bir süre onunla yaşadıktan sonra Ablasının yanında daha fazla kalamayacağını anlayarak, kendini kaderinin kollarına bırakarak oradan da kaçıyor. Daha sonra Bir şekilde Londra’ya teyzenin yanına gidiyor. Londra’da güzelliğiyle bir fotoğrafçının dikkatini çekiyor. Bu onun hayatında bir dönüm noktası oluyor. Bazı zorluklar sonrasında Amerika’ya gidiyor ve mankenlikle beraber hayatında yeni bir maceraya atılıyor. Bu ün kazandığı dönemlerde bir çok projelerde yer almış, hikayesini anlatarak başka kadınlarında sesi olmuştur. Aynı şekilde ülkesindeki insanlara yardım etmek amacıyla çeşitli projeler ve vakıflar kurmuştur. Kitaptan ders çıkarılacak çok şey var. Tüm zorluklara rağmen, toplumun dayattığı geleneklere boyun eğmeyerek, kendi hayatını kendi çizerek, kaderinin iplerini eline alarak, başarıya giden bir kadının öyküsünü okuyoruz. Farkındalık açısından kesinlikle okunması gereken bir kitap. Aslında anlatacak çok şeyim var ama daha fazla uzatmayayım :) Son olarak kitaptan bir alıntıyla bitiriyorum. “İnsan yaşam yolunda ilerlediğinde, şiddetli fırtınaların içinden geçtiğinde, güneşin tadını çıkardığında ve çevresindeki onlarca hortumun arasında ayakta durmaya çalıştığında, hayatta kalmanın yalnızca kişinin isteğine ve kararlılığına kaldığını anlıyorum.”
Çöl Çiçeği
Çöl ÇiçeğiWaris Dirie · Bilge Kültür Sanat · 20022,924 okunma
·
118 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.