Gönderi

Olumsuz Sicil...
Emekli Teğmen Nazım Ata’nın karşılaştığı işlemler de oldukça ilginçtir. Nazım Ata, Ankara’da 28’inci Tümen’de görevliyken, bazı “sayın muhbir vatandaşlar” tarafından ihbar edilir. Devir 12 Mart devridir. Genç teğmen, hemen tutuklanır. Suçluların arasında ikisi çok ilginçtir. Birisi “sosyalist düzende müteahhitliğin bulunmadığını” söylemesi, ikinci suç da “klasik müzik” dinlemesidir. “İnsan hiç klasik müzik dinlediği için komünist sayılır mı” diye düşünmeyin. Teğmen Nazım Ata, Gürbüz Özdemir adlı bir yüzbaşıyla, Hüseyin Akdağ adlı bir asteğmen tarafından ihbar edilmişti. Yüzbaşı Gürbüz Özdemir’in ihbarı şöyleydi: -Teğmen Nazım Ata, Şopen falan dinlermiş… Şopen de acaba Marksist-Leninist miydi? Şopen’in “kimlik tespiti” yapılırdı, fakat “falan” kimdi? Belki bu teğmen, “falan” adli kompozitörü dinleyerek komünizm propagandası yapmıştı? -Şopen falan dinlermiş… Nazım Ata, emekliye ayrıldıktan sonra ihbarı yapan Yüzbaşı Gürbüz Özdemir aleyhine tazminat davası açtı. Ankara 14’üncü Asliye Hukuk Yargıcı Turgut Kaya Ülkü, dosyadaki belgeleri okuyup tanıkları da dinledikten sonra, geçenlerde 1976/77 esas sayılı kararıyla, ihbarcı yüzbaşıyı tazminat ödemeye mahkum etti. Gerekçeden bir bölüm okuyalım: “Davalı Yüzbaşı, Askeri Savcı’ya verdiği 13.8.1971 tarihli ifadesinde, davacının Batı Müziği dinlediğini görünce, bu komünist müziği niye dinliyorsun, diye sorduğunu bildiriyor ve ben Batı Müziği anlamam, Şopen falan dinliyormuş şeklinde Harp Okulu mezunu yüzbaşıdan beklenmeyecek derecede bilinçsiz ifade vermektedir…” (…)Bunlar 12 Mart hukukunun genç subaylar üzerinde nasıl uygulandığını kanıtlayan rastgele seçilmiş örneklerdir. Baskı döneminde “olumsuz sicil”, kapalı kapılar ardında, emirlerle oluşturuluyor. Fakat bu baskı dönemi geçince, gerçek sicilleri kamuoyu veriyor. Muhbirler başları dik dolaşabiliyor mu?
·
1 plus 1
·
97 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.