Holden Kitap yeni bir edebiyat dizisi başlattı. Unutulmuş, kıymeti bilinememiş edebi eserleri #kuytu serisi adı altında biz okurlarla buluşturuyor. Şubat ayında bir roman ve bir öykü kitabı çıkmıştı. Bu ay içinde de #kuytu3 Harry Kressing’in Aşçı adlı kitabı satışa sunulmuş.
Serinin ilk kitabı Herbert Clyde Lewis’in ölümünden seksen yıl sonra yeniden keşfedilip birçok dilde baskı yapan romanı Gemiden Düşen Adam’ı “kısa ama iz bırakan” olarak tanımlayabilirim. Bu kadar pürüzsüz ve insan psikolojisini iyi aktaran bir anlatıma ve okuru etkisi altına alma yeteneğine sahip bir yazarın nasıl olup da hayattayken ve yeniden keşfedildiği 2009 baharına kadar değeri anlaşılamamış şaşkınım. Kitabın sonunda yer alan bölümü okuduğunda neden böyle bir kitap yazdığını daha iyi anladım.
Henry Preston Standish her açıdan örnek gösterilebilecek bir işe, gelire, eş ve çocuklara sahip bir adamdır. Hayatındaki her şey o kadar yolundadır ki, bir gün nefes dahi alamayacak kadar sıkıldığını hisseder yaşamından. Otuz beş yıllık yaşantısında hep ölçülü, nazik, çalışkan ve düzenli olmuştur. Her şeyi bırakıp gitme istediğine karşı koyamaz ve kendini Pasifik’te seyreden bir gemi yolculuğunda bulur. Özgürdür, mutludur ta ki bir sabah güverteden düşüp geminin ardından bakakalana kadar. Bağırışı bile ölçüdür, haliyle sesini duyuramaz.
Standish’in denizde kurtarılmayı beklerken verdiği fiziksel mücadele elbette zordur ama biz daha çok onun iç sesine kulak veririz. Kurtarılma umudu ve ölüm endişesi arasındaki ince çizgide duyguların değişimi, insanların onun hakkında ne düşüneceği endişesi, geçmiş muhasebesi ve kadere teslim olunmuş bir kabulleniş.
Eseri bizlerle buluşturan 
Holden ekibine, çeviri için Meltem Yılmaz Deniz’e ve kapak tasarımı için Hamdi Akçay’a teşekkür ederim.
Okuyun, okutun
·
205 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.